Bizim Kulu'da bir laf vardır, 'Olacak oğlan okundan belli olur.''

Yani, 'Adam olacak kişi çocukluğundan belli olur' anlamında.

Niye böyle bir şey söyledim. Çünkü sonradan İsveç'e gelip, buradaki çeşitli insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları ve hayvan hakları gibi aktivist dernek ve gruplara üye olup, ya da devletten yardım almak için dernek açıp cebini dolduran çok açık göz gördüm.

Mesela bir örnek vereyim. Bagarmossen'de 2003 yılında pizzada çalışıyorum. 150 metre uzaklıkta da bir Hamburber büfesi var. İran'dan gelmiş Türkçe bilen bizim yaşlarda bir kişi o büfede işe başladı. Belli bir süre sonra samimi olduk. İran rejiminden nefret eden, İran rejiminin baskıda tuttuğu kadınları savunan ve İsveç'te bunla ilgili bir çok derneğe üye olmuş birisiydi. Hatta radyo programlarına çıkıyor, şiddette uğrayan cinsel baskı ve tecavüze uğrayan kadınların savunuyor ve gösterilere katılıyordu.

Tabii, bunları da gelip bize anlatıyordu. Aradan biraz zaman geçti, işten atıldı ve polis hakkında soruşturma başlattı. Sonra haber alamaz olduk. Meğer bu arkadaş, 15-16 yaşındaki İsveçli kızları bedava hamburger ve patates kızartması verir, kandırmaya çalışır ve sarkıntılık edermiş. Kız çocuklarının aileleri polise ve büfenin sahibine şikayetçi olmuş. Büfenin sahibi ateş püskürüyordu. Adamın kasasını da hatırı sayılır bir seviyede düşüş yaşandığı için büfesini satmak zorunda kaldı.

Hiç siz duydunuz mu? Avrupa ülkelerine sonradan gelip kendinden olmayanın birinin acısıyla dertlenen ve malını mülkünü bırakıp bu işlerle uğraşan. Ben duymadım ama, 10 milyonluk İsveç'te böyle çok İsveçli gördüm.

- İsrail'in işgali altındaki Filistin'de yaşanan zulmü ve insan hakları ihlallerini dünyaya anlatmak için İsveç'ten Filistin'e 1 sene boyunca kar, çamur, soğuk demeden yayan yürüyen Benjamin Ladraa.

- İklim değişikliğinin zarlarından  dünyanın kurtulması için tek başına eylem başlatan ve bütün dünyanın dikkatini iklim politikalarına çeken 16 yaşındaki İsveçli kız Greta Thunberg.

- İsveçli bir hak savunucusu genç aktivist kadın 21 yaşındaki Elin Ersson, bir Afgan sığınmacının sınır dışı edilmesini önlemek için THY uçağında gözyaşları içinde protesto yaptı.

- Gazze ablukasını delmek için tekne ile İsveç'ten Gazze'ye 2 ay yolculuk yapan daha sonra İsrail'de tutuklanarak hapis yatan İsveçli aktivist Divana Levrini. Ülkesine döndüğünde de, Filistinliler için birşey yapamadığını düşündüğünden hıçkıra, hıçkıra ağlamıştı.

- Batı dünyasındaki İslam'a karşı ön yargılarla mücadele ettiğini söyleyen İsveçli aktivist maratoncu Kristina Palten, "Müslümanlardan dostluk, kardeşlik, insanlık ve misafirperverlikten başka bir şey görmedim." dedi. Bunu kanıtlamak içinde Türkiye, İran ve Türkmenistan topraklarında bin 840 km koştu.

Nasıl bir ruh halidir ki, hiç tanımadığı insanlar için malını, mülkünü, sevdiklerini bırakıp günlerce yollarda yürümek, koşmak, ağlamak.

İşte bunlar küçüklükten aileden çevreden görerek, yaşayarak, öğrenilen hassasiyetler.