EUAA tarafından yapılan bir basın açıklamasına göre, geçici koruma başvuruları 2032 yılına kadar önemli ölçüde artabilir ve uluslararası korumanın kapsamı da değişebilir.

Birinci senaryoya göre, küresel güçler arasında, sığınma başvurularının büyük ölçüde otomatikleştirilmiş ve uzaktan işlenmesi için göçü daha fazla etkilemek üzere, otoriter rejimlerde teknolojik gözetimi içerebilen yeni bir Soğuk Savaş'ın yaşanabileceğini öngörüyor.

Diğer bir senaryo ise bazı ülkelerde siyasi istikrarsızlığın ve çatışmaların artacağını öngörüyor. Küresel çevre bilincine ve daha gelişmiş dijitalleşmeye ek olarak, insan haklarına daha güçlü saygı ve transit ülkelerde gelişmiş ekonomik kalkınma gibi örgörüler yer alıyor.

Üçüncü senaryoya göre, transit ülkelerin ekonomik kalkınmaları için daha fazla destek almasıyla dünyanın etki alanlarına ayrıldığını gösteriyor. Ancak bu senaryoya göre dünya, iklim değişikliği ve kişisel verilerin korunmasını neredeyse imkansız hale getiren teknolojiler tarafından daha fazla tehdit ediliyor.

Dördüncü ve son senaryoya göre ise, yasal çerçeve ile uluslararası koruma sistemlerinin uygulanması arasındaki farklara ek olarak, küresel ölçekte Güney'deki iklimle ilgili çatışmaları ve diğer sivil zorlukları görüyor.

Başka bir deyişle, Avrupa'ya sığınmayla ilgili göçün geleceği belirsizliğini koruyor, ancak bu dört senaryo, göçün yönelebileceği olası yönlere işaret ediyor. Bu konunun izleyeceği yol ne olursa olsun, farklı ülkelerin göçün başlıca nedenleri olan siyasi istikrarsızlık, ekonomik eşitsizlik, iklim değişikliği ve ülkeler arasındaki sınır kontrollerinde uygulanan önlemler ile mücadele etmesi gerektiği açıktır.

Öte yandan Avrupa Birliği Parlamentosu üyeleri, AB dış sınırlarının korunmasını daha etkin bir şekilde artırmanın yanı sıra AB'ye güvenilir bir göç ve iltica politikası oluşturması çağrısında bulundu.

Başkan von der Leyen bu bağlamda: "Avrupa'nın ihtiyacı olanlar için bir koruma alanı olmaya devam etmesini sağlamak bizim görevimiz. Bununla birlikte, Üye Devletlerdeki iltica ve kabul sistemleri ciddi bir baskı altındadır," ifadeleri kullandı.

Ayrıca, duruma verilecek en iyi tepkinin Yeni Göç ve İltica Paktı'nda ilerleme kaydedilebileceğini ve artan sayıda yasadışı sınır geçişiyle uğraşan Orta Akdeniz rotasına özel dikkat gösterilmesi gerektiğini de kaydetti.

Editör: İsveç Gündemi