İzmir'de yakalanan seri cinayet zanlısı Atalay Filiz'in, bindiği minibüste kendisini tanıyan bir vatandaşın ihbarı üzerine polis tarafından düzenlenen operasyonla yakalandığı öğrenildi. Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Filiz, ilk ifadesinde, bir süredir Gümüldür civarında dağlık arazide saklandığını ve hayatta kalmak için kurbağa, böcek yediğini söylediği öğrenildi. İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, "Çok zeki görünüş itibariyle pişmanlık görüntüsü görmedim. Neşeli bir görüntüsü var. Cinayetlerle ilgili 'avukatımla cevaplayacağım' dedi" açıklamasını yaptı. Atalay Filiz'in yakalanmasında önemli rol oynayan minibüsçü Kenan Aka ise, "Üç gün önce de dolmuşa yanlışlıkla bindi. Kendisini o zaman da tanıdım ancak dolmuşta yanımda oturduğu için haber veremedim. O iner inmez jandarmaya ihbar ettim, yakalanamadı. Bugün tekrar minibüse binince yolda polislere selektör yaptım ve yakalandı" dedi.
Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Atalay Filiz ilk ifadesinde, İzmir’in tatil beldelerinden biri olan Menderes’e bağlı Gümüldür civarında dağlık arazide bir süre saklandığını söyledi.

Polisin, dağlık arazide nasıl saklanıp hayatta kaldığı sorusu üzerine Filiz'in, "Kurbağa, böcek ne bulduysam yedim" dediği öğrenildi.

TANINDIĞINI ANLAYINCA MİNİBÜS DEĞİŞTİRDİ

Polisten alınan bilgilere göre, Atalay Filiz bu sabah ilçe minibüslerinden biriyle Menderes’e doğru hareket etti. Bir vatandaşın kendisini tanıdığından şüphelenince minibüs değiştirdi. Vatandaşın ihbarı üzerine harekete geçen polis, ilçedeki bütün minibüsleri durdurularak tek tek aranmaya başladı. Filiz'in bindiği ikinci minibüste polis tarafından yakalandığı belirtildi.

Atalay Filiz şu anda Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor. Olayı haber alan İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya da Menderes İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne geldi.

3 yıldır ailesi ile irtibatı olmadığını söyledi. Babasının hava subayı olarak görev yapması sebebiyle İzmir’de bulunduklarını ve ilimizi iyi tanıdığı bilgisini verdi.

'PİŞMANLIK GÖRÜNTÜSÜ GÖRMEDİM'

İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, zanlıyla yapılan görüşmeye ilişkin bilgi vererek, "50 liraya anlaşıyor 25 lira veriyor. 25 liranın hesabını yapmasını şunu gösteriyor, uzun süre kaçacağını belli ediyor. Yunan adalarını hiç düşünmemiş. Çok zeki görünüş itibariyle pişmanlık görüntüsü görmedim. Neşeli bir görüntüsü var. Cinayetlerle ilgili avukatımla cevaplayacağım dedi. Maskeleyecek kılık değişikliği olamamış. Dolmuşla muhtemelen il merkezine geliyor olduğunu düşünüyoruz" dedi.

'ORMANLIK ALANDAN ÇIKTI'

Atalay Filiz, sabah saatlerinde ormanlık alandan karayoluna çıkarak, ilk önce İzmir- Gümüldür seferini yapan 35 GA 8215 plakalı minibüse bindi. Minibüsün şoförü 51 yaşındaki Mustafa Berber, bu kişinin Atalay Filiz olduğunu ilk önce minibüste kendisine yardımcı olan oğlu 16 yaşındaki Özgür Berber’in tanıdığını belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Şaşal Mahallesi’nde ormanlık alandan bir anda önümüze çıktı. Dolmuşu durdurup 5 lira verdi. Para üstü olarak 2 lira verdim. Dolmuşun nereye gittiğini sordu, Menderes’e gittiğimizi söyledim. İlk etapta ben tanımadım. Ancak oğlum haberlerden görmüş ve tanımış. Menderes İlçe merkezinin biraz dışında dolmuştan indi. Oğlumun tanıması üzerine jandarmaya haber verdim. Hemen yanımıza sivil polisler geldi, zaten Atalay Filiz’den aldığım 5 lirayı polise verdim. Polisler taksiye binip Atalay Filiz’i indirdiğim yöne doğru gitti. Yakalanmasına çok sevindim."

Şoför Mustafa Berber’in oğlu Özgür Berber ise Filiz’in minibüse bindiğinde biraz tedirgin olduğunu söyledi. Yanında bir sırt çantası ve başında şapkasının olan Atalay Filiz, daha sonra bindiği ikinci minibüste yakalandı.

İKİNCİ MİNİBÜSÜN ŞOFÖRÜ O ANLARI ANLATTI

Seri cinayet zanlısının yakalanmasını sağlayan dolmuş şoförü 41 yaşındaki Kenan Aka yaşadıklarını anlattı. Aka, seri katil Atalay Filiz'in üç gün önce bir kez daha dolmuşuna bindiğini belirterek, şunları söyledi:



'ÜÇ GÜN ÖNCE DE YANLIŞLIKLA BİNDİ'

"Üç gün önce de dolmuşa yanlışlıkla bindi. Dolmuşu Gümüldür'e gidiyor sandı. Develi Köyü'ne dönünce 'Ben burada ineceğim' dedi ve indi. Kendisini o zaman da tanıdım, ancak dolmuşta yanımda oturduğu için haber veremedim. O iner inmez jandarmaya ihbar ettim, yakalanamadı. Bugün de Menderes Barbaros Mahallesi'nde dolmuşu durdurdu. Araca bindiğinde perişan haldeydi. Terliydi, günlerdir yıkanmadığı belliydi. Elindeki poşette birkaç tane pet su vardı. Sakalları uzamıştı. 'Bu araç nereye gidiyor' diye sordu. 'Bulgurca'dan İzmir'e gidiyor' dedim. 'Kaç lira' dedi. 'İki lira' dedim, 'Param yok' dedi, 'Olsun geç' dedim. Dolmuşta iki kadın yolcu da vardı. Biner binmez pencere kenarına oturdu ve perdeyi kapattı. Dereköy yolunda polis ekip aracını gördüm. Onlara selektör yaktım. Polis, peşimize düştü sonra dolmuşu durdurdu. Polisin geldiğini görünce ayağa kalktı, inmek istedi ancak kapı kapalı olduğu için inemedi. Polis, ondan kimlik istedi, adının 'Ömer' olarak yazılı olduğu kimliği verdi. Polis hemen koluna kelepçeyi taktı ve götürdü. Ben hiç paniklemedim, korkmadım. Seri katili televizyon haberlerinden tanıyorum, her gün düzenli haber bültenlerini izlerim."

HURRİYET
Editör: İsveç Gündemi