“Büyümenin hızla büyüyen yenilikçi şirketlerden mi yoksa geleneksel endüstrilerden mi geleceğine inanan bir ülkeyiz?” diye soran ikili, otoritelerin artık bir karar vermesi gerektiğini ima ediyor. Zira İsveç’te konut, eğitim ve istihdam piyasaları gibi teknoloji ekosisteminde kilit rol oynayan üç piyasa girişimleri cezalandırıyor. Stockholm’de 48 farklı ülkeden gelen çalışanları istihdam ettiğini söyleyen Spotify önümüzdeki aylarda binlerce yeni iş imkanı yaratacağını belirtiyor. Ancak İsveç’in buna hazır olmaması girişimcileri belli ki çok yoruyor.
Yeni gelenler için İsveç’te konaklamanın hem pahalı hem de zor olduğunu söyleyen ikili, dünya genelinde yetenek kıtlığının olduğu programlama alanında İsveç eğitim sisteminin yeterince donanımlı bireyler yetiştirmediğinden şikayet ediyor. Yetenek ithal etmek içinse İsveç sistemi çalışanların rekabetçi bir şekilde ödüllendirildiği bir ekosisteme sahip değil. Girişimciler özellikle stock option’larla ilgili İsveç’in sınırlamalarından şikayetçi ve bunun birkaç düzenlemeyle kolaylıkla düzeltilebileceğini biliyorlar. Çözümün aslında çok kolay olması, harekete geçilmiyor olmasını daha da anlaşılmaz kılıyor. Sabırların neden zorlandığını anlamak güç değil.
Daniel Ek ve Martin Lorenzton, Apple, Google, Facebook gibi bir teknoloji şirketinin İsveç’ten de çıkabileceğini tüm dünyaya göstermek istediklerini söylüyorlar. Ancak İsveç’in de bunu istemesi gerekiyor. Girişimcilerin “İstemiyorsanız biz de İsveç dışındaki başka ülkelerde büyürüz o zaman” minvalindeki çıkışı ise oldukça anlamlı.
Editör: İsveç Gündemi
