Bir şehir rüzgar tribünü bulunan binanın çatısı ise güneş panelleriyle kaplı. Elektriğin ve ısınmanın tamamen doğal yöntemlerle yapıldığı bina oldukça çevreci.

Binaya yeni taşınan Peder Berne ve ailesi izlenimlerini şu sözlerle aktarıyor:

“Merhaba burası bizim apartmanımız. Eşim Hanna kızım Hedwig ve oğlum Truls ile burada yaşıyoruz. Burada enerji harcamamı kontrol edebildiğim bir sistem var. Apartmanın enerji giderlerini buraya bildiriyorum. Farklı odalar için farklı parametrelere sahibim. Şimdi mutfağa girebiliriz. Mutfağın kaç derece olduğunu okuyorum ve dilediğim gibi ayarlıyorum. Hatta mutfakta şu spesifik dilimde ne kadar enerji tüketiğimi de görebiliyorum, sanırım günün en yoğun saati. Kişisel olarak en sevdiğim alan farklı ışıklandırmalar yapabilmek. Günün her saatine göre farklı bir voltajda ışık veriyor. En önemlisi elektrik sarfiyatının az olduğu anlarda bulaşıkları ve çamaşır yıkayabilmem için beni bilgilendiriyor.”

Binanın en büyük amacı enerji sarfiyatını minimuma indirmek ve yeşil enerji kullanımını yaygınlaştırmak. Apartmanda bulunan 8 daire de farklı bir teknolojiyi ev sahiplerine sunuyor.

Mahallede Hallbarheten binası gibi yapıların inşa edilmesi şehir hayatımızı kolaylaştıracak ve cebimizi yakmayacak.

Malmo Şehir Planlamacısı Christer Larsson şu açıklamalarda bulundu:

“Bu yakada çoğu alanda enerji maliyetini neredeyse sıfırladık, yerel yeşil enerji üretimlerini gerek güneş panelleri gerekse rüzgar tribünleriyle teşvik ettik. Bu bir başarıdır. Ama 100 hektarlık gerçek alanımızda elbette daha yapılacak çok iş var. Şehri 2030 yılına kadar tamamen doğallaştırmayı hedefliyoruz.”

euronews.com
Editör: İsveç Gündemi