Holmén, İsveç gazetesine iki kültürü karşılaştıran bir röportaj verdi.  
İlk zamanlar İstanbul'un Etiler semtinde yaşayan Holmén, 'Ben dindar bir kişi değilim ama diğer dinlere saygı duyarım. Sabah saat 05.00'de yüksek ezan sesiyle uyanıyordum ve uyumakta zorlanıyordum. Daha sonra bende büyük bir alışkınlık haline geldi. İsveç'te 9 sene sonra ezanı özleyebiliyorum'' dedi.
En şaşırdığı olaylardan biride Başakşehir'e ilk imza attığında sezon başı başarılı olmak için saha kenarında bir adak koyun kesilmiş ve kanı futbolcuların anlına bulaştırılmış. Holmén bu duruma alışık olmadığı için şok geçirmiş ve 'ben inançlı değilim ama ben inanmadığım için Türkiye'de hiç saygısızlık görmedim'' ifadelerini kullandı.
 Türk ve İsveç kültürünü karşılaştıran Holmen, ''İsveç'te her yere her şeye zamanında gitmelisin yoksa işin yapılmaz ve tepki görürsün. Türkiye'de eşim hamileydi trafiğe takıldık, geç kalacağımızı söyledik, 'istediğin zaman gelebilirsin' dediler. İsveç'te bir arkadaşınızla akşam yemeğini yiyeceksiniz mecburen bir tarih ve saatte anlaşmanız gerekli. Türkiye'de çat kapı komşunuzun kapısını çalarsınız, kahve içebilirsiniz, ya da akşam yemeğine çıkabilirsiniz. Bunu da özleyeceğim' değerlendirmesinde bulundu. 
Türk futbolunun istediği başarıya ulaşmaması hakkında fikirlerini açıklayan Holme, Türk kulüplerinin stratejisi doğru oyuncuları almak  olmadığını büyük isimleri transfer etmek  olduğunu söyledi.

Editör: İsveç Gündemi