Navus Araştırma Şirketi'nin en son yayımladığı ankete göre, Sosyal Demokrat Parti, yüzde 27,8 oy oranıyla birinciliğini korudu.
Göçmen karşıtlığı söylemleriyle öne çıkan İsveç Demokratlar Partisi (SD) yüzde 20,6 ile ikinci sıraya yerleşti.
Ana muhalefetteki ılımlı Muhafazakar Parti ise yüzde 17,3 oy oranı ile 3. sıraya geriledi.
İsveç'te partiler sağ ve sol blok olarak seçimlere giderken bu seçimde, aşırı sağcı SD'nin oyunu artırması nedeniyle Merkez Partisi sol bloka geçti.
Merkez Partisi (C) lideri Annie Lööf, seçimler sonrası kurulacak hükümette SD'nin etkisinin olmaması için Sosyal Demokrat Parti ile koalisyon kurabileceklerini açıkladı. Lööf, bu koalisyonda ana muhalefetteki ılımlı Muhafazakar Parti'nin de yer almasını istedi.
- Partilerin birinci gündemi, suç çetelerinin artan sokak çatışmaları
Uzmanlar ise göçmenleri ülkedeki artan suç oranları ile özdeştiren bir dil kullanan İsveç Demokratlar Partisi'nin, popülist söylemleri sayesinde anketlerde ikinci sıraya yükseldiğini ifade etti.
Partinin açıkladığı manifestoda, sağ blok patiler kendileri ile hükümet koalisyonu kurmak isterse, suç işleyen göçmenlerin İsveç vatandaşlığının ellerinden alınıp ülkelerine gönderilmesi gerektiği belirtiliyor. Ayrıca SD, ülkede Kur'an-ı Kerim yakarak provokasyona kalkışan kişilere tepki gösteren ve saldıranların, sert cezalara çarptırılmasını ön koşul olarak gösteriyor.
Öte yandan İsveç, son 5 yıldır suç örgütleriyle mücadelede ağır bir tabloyla karşı karşıya. Polisin yayımladığı rapora göre, bu yılın 9 ayında İsveç'te 260 silahlı saldırı gerçekleştirildi ve bu olaylarda 49 kişi öldü, 70 kişi yaralandı.
Siyasetin birinci konusu bu olurken sağ blokta bulunan ılımlı Muhafazakar Parti, Hristiyan Demokrat Parti ve Liberal Parti, suç örgütü ve çetelerin son yıllarda artan silahlı çatışmalarının önlenememesini Sosyal Demokrat hükümetinin başarısızlığı olarak değerlendiriyor.
Söz konusu partiler, ilk seçim vaadi olarak, bu olumsuz tablonun üzerine giderek suç örgütlerine karşı yasaları sertleştirip İsveç'i daha güvenli hale getirmek istediklerini beyan ediyor.
Enerji fiyatlarının ve enflasyonun artışını da önleyeceklerini açıklayan sağ blok partileri, vergileri aşağı çekip maaşları yükselteceklerini, yeni nükleer elektrik santralı kuracaklarını vadediyor.
Sol blokun en büyük partisi Sosyal Demokratlar ise seçim vaadi olarak, suç örgütleri ve çetelerin ülkeyi güvensiz hale getirmeye çalıştığını ve bunu önlemek için daha fazla polisin işe alınacağını kaydediyor. Enerji fiyatlarındaki artışın ve enflasyonun düşürülmesi için vatandaşlara ekonomik yardım adı altında destek paketlerinin açıklanacağı ifade ediliyor.
Türkiye ile yapılan NATO görüşmelerini milli bir mesele olduğu için partiler seçim konusu yapmazken, sol bloktaki Sol Parti ve Yeşiller Çevre Partisi de iklim krizi ve göçmen haklarının iyileştirilmesi konusunu ön plana çıkardı.
- İsveç'te Türk kökenli siyasetçiden yoğun seçim kampanyası
İsveç'te 3 yıl önce kurulan Farklı Renkler Partisi (Nyans) lideri Mikail Yüksel de yoğun seçim kampanyası yürütüyor.
Yüksel, AA muhabirine, farklı millet ve kökenlerden insanlarla bir araya gelerek, çok kültürlü bir yönetim oluşturduklarını söyledi. İsveç'te "İslamofobi" ve ırkçılığın son dönemlerde artış gösterdiğini ifade eden Yüksel, "Amacımız, İsveç'te azınlık haklarını korumak, garanti altına almak ve yükselen ırkçılıkla mücadele etmek." dedi.
Türkiye dostu bir politikacı olduklarını aktaran Yüksel, "Seçimlerden sonra meclise girersek biz de NATO konusunda Türkiye'ye verilen sözlerin yerine getirilmesi için çalışmalar yapacağız." ifadesini kullandı.
- İsveç'i son 8 yıldır Sosyal Demokrat Parti azınlık hükümeti yönetiyor
İsveç'te 2014'teki seçimlerde birinci parti çıkan Sosyal Demokratlar, hükümeti kuracak çoğunluğu bulamayınca Yeşiller ve Çevre Partisi ile ülkeyi 4 yıl azınlık koalisyon hükümeti olarak yönetmişti. 2018 seçimlerinde de birinci olan Sosyal Demokrat Partisi yine çoğunluğu bulamayınca Yeşiller ve Çevre Partisi ile tekrar azınlık hükümeti kurmuş ve bunu 3 yıl devam ettirmişti.
Yeşiller ve Çevre Partisinin 2021'de hükümetten çekilmesi üzerine Sosyal Demokrat Parti tek başına hükümet olarak yoluna devam etti.
