Dışişleri Bakanı Wallström  (perşembe) öğleden sonra Parlamentoda yaptığı açıklamada, hükûmetin şu anda “uluslararası hukuk, anayasa, suç ve siyasi” konular hakkında yaptığı araştırma tamamlamadan, Ermeniler, Asurlar ve Pontus Rumlarına uygulanan soykırımın tanınmasına ilişkin bir pozisyon almak istemediğini bildirdi.

     Wallström’un ifadeleri, Milletvekili Robert Hannah’ın sorusuna bir cevaptı. Hannah, soykırımı netleştirmeye yönelik araştırmaya ve Wallström’ün bu terimi kullanmayı reddetmesine atıfta bulundu. Stefan Löfven’in 2014 yılında Assyria televizyonundaki bir röportajında, Sosyal Demokrat bir hükûmetin Parlamentonun soykırımı tanıma kararına saygı duyacağı yönünde verdiği söze rağmen, Wallström “trajik olaylar” hakkında konuştu.


     Robert Hannah, sorularını şu şekilde formüle etti;


     Dışişleri Bakanı, Başbakan’ın 2014 yılının Mart ayında soykırımı tanıma konusunda verdiği sözü neden tutmuyor?


     Seyfo soykırımı, neden soykırım olarak değerlendirilmiyor da “trajik olaylar” olarak nitelendiriliyor?


     Sorun hakkında başlatılan araştırmada Bakan, hangi kaynak ve referansları kullanıyor?


     Bakan, araştırmanın sonucunu ve sorun hakkındaki pozisyonunu ne zaman açıklayacak?


     Wallström, cevabında “geniş kapsamlı saldırıların” olduğunu ve “hayal edilemeyecek sayıda insanın öldürüldüğünü, sınır dışı edildiğini ve göçe zorlandığını” söyledi. Wallström ayrıca hükûmetin, Erivan ve Stokholm’deki soykırım kurbanlarını anma törenlerine katıldığını vurguladı. Wallström, bu katılımın soykırımı tanımak olarak düşünülüp düşünülmeyeceğini söylemedi ancak dışarıdan uzmanlarla iş birliği içerisinde olan hükûmetin, sorunu tanımlamak için hangi ifadeyi kullanacağı ve tarihî kitlesel saldırılarla bu ifadenin nasıl ilişkilendirileceği konusunda araştırma yaptığına atıfta bulundu. Wallström “Ne tür bir çalışmanın yapılacağı ve hangi kaynakların kullanılacağını söylemek için henüz çok erken. Hükûmetin bu araştırmada ön yargılı olmaması önemli.” dedi


     Soruyu yönelten Robert Hannah, Wallstöm’ün verdiği cevaptan memnun kalmadı. Hannah, hükûmetin, bu konuda İsveç’in dış politikasını Türkiye’nin belirlemesine izin verdiğini söyledi. Hannah, Yahudi soykırımı söz konusu olduğunda Dışişleri Bakanı Wallström’ün, bu soykırımın olup olmadığı konusunda herhangi bir güncel tartışmaya asla gerek duymayacağını vurguladı.


     Hannah “Seyfo'yu araştırmaya gerek yok, Türk hükûmetinin inkârına karşı koymak için sadece cesarete ve karaktere ihtiyaç var.” dedi.


     Wallström’ün cevabı, araştırmanın tarihte ne yaşandığı hakkında olmadığı ancak tümüyle uluslararası hukuka göre nasıl devam edileceğine dairdir. Wallström, araştırmanın bu yıl içerisinde tamamlanacağına söz verdi.


     Asuri Federasyonu Başkanı Afram Yakoub “Hükûmetin eyleminin dikkati çekici olduğunu düşünüyorum. Filistin’in tanınması söz konusu olduğunda çok çabuk karar alındı. Ancak Wallström’un ilk kez hükûmetin sorunu araştırmayı düşündüğünü söylemesinden altı ay sonra, mevcut araştırmanın bu yıl içinde tamamlanacağını söylemekten başka verebileceği somut hiçbir cevabı yok. Hükûmetin bu konuyu bilhassa önemli olarak görmediği izlenimi ediniliyor.” dedi.


     Bu durumda herkes, hükûmetin soykırımı tanımasını talep eden bir dilekçeyi imzalayarak hükûmete baskı yapmaya yardımcı olabilir. Bu girişim, bu İnternet sitesinde yapılabilir.



haberin orjinal linki

Editör: İsveç Gündemi