ALMANYA’da kurulu Bertelsmann Vakfı, Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri öncesi AB’nin önemli 12 ülkesinde kamuoyu araştırması yaptı. Araştırma sonuçları endişe verici. Seçmenlerin üçte ikisi hangi partilere oy vermeyeceklerini şimdiden biliyor. Bunlar yerleşik halk partileri. Araştırmayı yürütenlerden Robert Vehrkamp’a göre; “Bu, demokrasi açısından iyi bir işaret değil. İnsanlar giderek seçimlerde kime oy verecekleri kararını artık kendilerini yakın hissettikleri partilerden yana değil, tamamen onlara karşı veriyorlar. Seçmenler neyi istemediklerini çok iyi biliyorlar, ama olumlu anlamda ne istediklerini bilmiyorlar.”
CEZALANDIRMAK, DERS VERMEK
Bertelsmann Vakfı’nın yaptığı araştırmaya göre seçmenlerin yüzde 10’u çok açık biçimde sağ popülist ve aşırı sağ partilerle, yüzde 6’sı ise sol popülist partilerle kendini özdeşleştiriyor. Diğerleri bu partilerle bir bağ hissetmiyor. Ama yerleşik partilerin kendilerini temsil etmediği hissiyle, popülist partilere oy veriyorlar. Amacı, yakınlık duyduğu partiye ders vermek. Onu bir nevi cezalandırmak.
Araştırmanın bu sonuçları seçimleri kaybetme, seçmeni geri kazanma korkusuyla popülist partileri kopya etmek isteyen yerleşik partiler için çok önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Seçmenlerin büyük çoğunluğu popülist partileri tasvip ettiği için değil, sadece yerleşik partilere tepki olarak onlara oy veriyor. Bu seçmenleri geri kazanmak için sağ popülist partileri kopya etmek, seçmenleri tam tersine geri getirmiyor, daha çok popülist partilere yönlendiriyor.
SEÇİMLERE KATILIM ARTACAK
Araştırma sonuçlarına göre 26 Mayıs’ta yapılacak AP seçimlerine katılım yüksek olacak. 2014 seçimlerinde katılım yüzde 43.09’da kalmıştı. Ankete katılanların üçte ikisi bu sefer sandığa gideceğini söylüyor. Ama katılımın yüksek olmasından yerleşik halk partileri değil, popülist partiler kazançlı çıkacak. Çünkü araştırmaya göre sandığa gitmeye kararlı olanlar da yerleşik partileri cezalandırmak isteyen seçmenler. Bu durumda yerleşik halk partilerinin orta seçmeni sandığa götürmek için yoğun kampanya yapması gerekiyor. Aksi takdirde Avrupa, AB karşıtı sağa kayacak.
