Bir başka araştırmada ise salgının neden olduğu stresin insanların saçlarını kaybetmesine neden olabileceği belirlendi.

Koronavirüsün etkileriyle ilgili yapılan en son bilimsel çalışmalar neler?

Yeni bir çalışmada araştırmacılar, Covid-19'dan ölen 19 hastanın beyinlerinde yaptıkları incelemede, özellikle virüse karşı oldukça duyarlı olduğu düşünülen bölgelere odaklandı. Yani koku alma duyusunu kontrol eden koku soğanı ve nefes alma ile kalp atış hızını kontrol eden beyin sapına.

14 hastada bu bölgelerden biri veya her ikisinde de hasarlı kan damarları görüldü. Bazıları pıhtılaşmış ve bazıları ise sızıntı yapıyordu. Sızıntısı olan alanların vücudun bağışıklık tepkisinden kaynaklanan iltihaplanma ile çevrili olduğu anlaşıldı.

'Beyindeki zarar SARS-CoV-2 virüsünün doğrudan beyne bulaşmasından kaynaklanmıyor'

The New England Journal of Medicine'e göre araştırmacılar virüse dair hiçbir iz göremedi. Ulusal Nörolojik Bozukluklar Enstitüsü'nden Dr. Avindra Nath konuyla ilgili açıklamasında "Çok şaşırdık" ifadesini kullandı.

Ekibinin gördüğü hasarın genellikle felç ve nöro-inflamatuar hastalıklarla ilişkili olduğunu söyleyen Dr. Nath, "Şimdiye kadar olan sonuçlarımıza göre hasar SARS-CoV-2 virüsünün doğrudan beyne bulaşmasından kaynaklanmıyor" dedi.

Doktor gelecekte Covid-19'un beynin kan damarlarına nasıl zarar verdiğini ve bunun hastalarda görülen kısa ve uzun vadeli semptomların bazılarını üretip üretmediğini incelemeyi planladıklarını dile getirdi.

Koronavirüs saç dökülmesine neden oluyor mu?

Bir başka araştırmada ise salgının neden olduğu stresin insanların saçlarını kaybetmesine neden olabileceği ortaya çıktı.

Journal of the American Academy of Dermatology dergisinde yer alan makalaye göre araştırmacılar yaz ortasında telogen effluvium (TE) adı verilen saç dökülme durumunun, New York'taki ırksal açıdan farklı bir mahallede yüzde 400'den fazla arttığını bildirdi.

Kasım 2019'dan Şubat 2020'ye kadar TE vakalarının görülme sıklığı yüzde 0,4'tü. Ağustos ayına kadar bu oranın yüzde 2,3'e çıktığı bulundu.

Coney Island Hastanesi'nden Dr. Shoshana Marmon, "TE vakalarındaki artışın, enfeksiyonun fizyolojik bedeli veya aşırı stresle daha yakından ilişkili olup olmadığı belirsiz" dedi.

Saç dökülmesi siyahiler de daha az göründü

Araştırmaya dahil olmayan George Washington Tıp ve Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden Dr. Adam Friedman, Beyaz olmayan azınlıklarda TE oranlarının arttığını ancak Covid-19'dan ciddi şekilde etkilenen Siyahlari arasında gerçekleşmediğini dile getirdi.

Kendisinde de TE'de artışlar gördüğünü söyleyen Friedman, "Dökülmenin başlangıcı tipik olarak üç ay olduğu için zamanlama çok mantıklı. Pandeminin yükselişine tekabül eden travmatik olay" şeklinde konuştu.

'İki doz aşı yerine tek doz aşı salgının kontrolünü hızlandırabilir'

Annals of Internal Medicine'de yer alan bir makaleye göre ise bazı araştırmacılar, şu anda mevcut olan COVID-19 aşılarından birinin tek bir dozunun, iki dozdan daha az etkili olsa bile, daha fazla halk yararı sağlayabileceğini düşünüyor.

Denemelerde, Pfizer Inc ve ortağı BioNTech SE ve Moderna Inc'in aşısının iki dozluk üniteleri, koronavirüs kaynaklı hastalıkları önlemede yaklaşık yüzde 95 etkinlik gösterdi.

Washington Üniversitesi araştırmacıları ise daha fazla insana tek bir doz vererek aşı kapsamını ikiye katlamanın bulaşma oranlarını düşüreceğini ve salgının kontrolünü hızlandıracağını söylüyor.

Ancak, "mevcut aşılarla alternatif yaklaşımların bu hedefe ulaşıp ulaşmayacağı açık değil" de denildi.

ABD Gıda ve İlaç Dairesi yaptığı açıklamada, COVID-19 aşılarının yetkili dozajını veya programlarını değiştirme fikrinin erken olduğunu ve mevcut verilerle desteklenmediğini söyledi.

Editör: İsveç Gündemi