Corona virüsün ilk tespit edildiği günden bu yana en çok bildirilen semptomların başında gelen koku kaybı ile ilgili yeni bir araştırma yayımlandı.

İsveç’in Stockholm şehrinde yapılan çalışmada, Mart 2020’deki corona virüs dalgası sonrasında koku alma duyusunu kaybeden 100 kişi üzerinde testler gerçekleştirildi.

Karolinska Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, testlerin 18 ay sürdüğünü belirtirken, 20 kişiden birinin koku alma duyusunu geri kazanamadığını söyledi.

Çalışmanın bulgularında Covid'e yakalanan kişilerin yarısının duyularında uzun süreli değişiklikler olabileceğinin altı çizildi.

Önceki araştırmalar, benzer bir oranın, ilk hastalıklarından iyileştikten altı ay sonra koku duyusunun kaybından muzdarip olduğunu öne sürmüştü.

Yeni yayınlanan bulgular ise, önemli bir azınlıkta daha da uzun sürebileceğini gösterdi.

‘İyileşmesi yıllar alabilir’

Soğuk algınlığının neden olduğu koku ve tat kaybını inceleyen araştırmalar, bazı hastaların duyularının tamamen iyileşmesinin yıllar alabileceğini belirtti.

Norwich Tıp Okulu'nda koku ve tat kaybı uzmanı Profesör Carl Philpott, Covid'in daha şiddetli duyu kaybına neden olduğuna dair bazı kanıtlar olsa da hastalarda gördüğü semptomların pandemi öncesi hastalarda bulunanlarla neredeyse aynı olduğunu söyledi.

Philpott, “Virüslerin koku kaybına neden olduğu uzun zamandır biliniyor, ancak Covid enfeksiyonlarında ölçeği o kadar yüksek ki bu sorun çok daha belirgin hale geldi” diye konuştu.

ABD’de yapılan ve koku kaybı olan 140 Covid hastasının incelendiği başka bir araştırmada ise, iki ay boyunca günde iki kez en az dört farklı kokuyu koklamanın deneklerin koku alma duyusunu iyileştirebileceği tespit edildi.

‘Koku kaybı ilişkileri ve sosyal yaşamı etkiler’

Bununla birlikte uzmanlar, hastalarının önemli bir bölümünün koku tedavisini etkisiz bulduğunu ve yeni tedavilere ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Profesör Carl Philpott ise, "İnsanlar kokunuzu ve tadınızı kaybetmenin ne kadar zayıflatıcı olabileceğinin farkında değiller” derken, “Tek bir öğünün tadını çıkaramamak, hastaların ilişkilerini ve sosyal yaşamlarını büyük ölçüde etkiler” diye konuştu.

Editör: İsveç Gündemi