Acil durumdaki hastalara erişimde drone kullanımı, acil servis yanıt sürelerini kısaltıyor. Bundan 3 yıl önce tanıtılan bir insansız hava aracı, kalp krizi vakalarına daha hızlı hizmet verebiliyor.

Karolinska Enstitüsünden Andreas Claesson'un öncülüğündeki araştırmacıların yaptığı testlerin ilk safhası başarıyla tamamlandı. Testlerde, Stockholm'ün farklı noktalarındaki kalp krizi vakalarına müdahalele süreleri 16 dakika ortalamasına indirildi.

YAKIN ÇEVREYE BİR DAKİKADA ULAŞIYOR

Çalışmanın yayımlandığı Amerikan Medikal Birliği Dergisi'nde, drone'u geliştiren Alec Momont'un "Avrupa Birliği'nde her yıl yaklaşık 800 bin kişi kalp krizi geçiriyor ve bunların sadece yüzde 8'i kurtuluyor. Bunun sebebi ortalama 10 dakika olan acil servis erişim süresinin uzunluğu. Beyin ölümü ve ölümcül durumlar 4 ile 6 dakika arasında gerçekleşiyor. Ambulans drone ise 12 kilometrekarelik bir alana bir dakika içinde defibrilatör ulaştırabiliyor. Bu yanıt süresi kişinin kurtulma oranını yüzde 8 ile 80 arasında artırıyor" ifadesi dikkat çekti.

Claesson'un testlerle kullandığı drone, 0,8 kg ağırlığında otomatik harici defibrilatör (AED), GPS, HD kamera ve otomatik pilot yazılımı taşıyor. Bir itfaiye merkezine yerleştirilen drone, 10 km çapındaki bir alandaki 18 adet deneme amaçlı kalp krizi çağrısına yanıt verdi.

AMBULANS 3 DAKİKADA DRONE 3 SANİYEDE...

Her çağrıda karadan ambulans da yola çıktı. Drone her seferinde ambulansı geçti. Ambulansın çağrı sonrasında çıkış süresi ortalama üç dakikayı bulurken, drone üç saniye içinde kalkış yapabildi.

İlk çağrı ile adrese ulaşma arasındaki ortalama süre ambulans için 22 dakika olurken, drone 5 dakika 22 saniye ortalamaya ulaştı. Böylece yanıt süresindeki ortalama düşüş 16 dakika 39 saniye oldu.

Momont'un 2014'te geliştirdiği bu sistem, drone başındaki kişi ile videolu ve sesli görüşme de yapılmasını sağlıyor. Böylece sağlık eğitimi olmayan birisi bile verilen talimatlarla defibrilatörü kullanabiliyor.

Editör: İsveç Gündemi