Rus bilim adamları iki bin yıldan eski kafatasları üzerinde yaptıkları araştırmalarda antik zamanlara ait beyin ameliyatı yöntemlerini analiz etti.

2500 yıl önce yapılan beyin ameliyatı yöntemleri günümüz beyin cerrahlarını şaşırtytı. Rus bilim adamları iki bin yıldan eski kafatasları üzerinde yaptıkları araştırmalarda antik zamanlara ait beyin ameliyatı yöntemlerini analiz etti.

Rusya Arkeoloji ve Etnoğrafya Enstitüsü’ne bağlı araştırmacılar tarafından Altay Dağları’nda bulunan iki bin yıldan eski kafatasları incelendi. Kafatasları üzerinde antik beyin ameliyatı yöntemlerini araştıran bilim adamları kullanılan yöntemler karşısında şok oldular.. Araştırmalar, antik zamanlarda doktorların basit el aletleriyle başarılı ameliyatlar yapmış olduklarını gösterdi.

Rus arkeologların geçtiğimiz yıl Altay Dağları’nda bulduğu üç kafatasının  Pazırık kültürüne ait insanlardan kalma olduğunu tahmin ediliyor.  Altay Dağlarında bulunan 2300 ile 2500 yıllık kafatasları, beyin ameliyatının en eski yöntemi olarak bilinen trepanasyon izi taşıyor.

2 bin yıldan eski kafataslarının ikisi erkeklere, biri de bir kadına ait. Siberian Times gazetesine konuşan Rus beyin cerrahı Aleksey Krivoshapkin, ‘ Altay insanlarının Hipokrat’ın yaşadığı zamanlarda beyin hastalıklarını tespit ederek ameliyat gerçekleştirebildiklerini ve gördüklerinden çok etkilendiğini ‘ söyledi.

Antik beyin cerrahlarının kafatasını açmak için ilk olarak sivri bir alet ile kemiğin yüzeyini kestiği, ardından sık darbelerle delik açıldığı anlaşıldı. İlk olarak mikroskop altında yapılan analizler, kafa derisinin nasıl alındığına dair izler sunmadı. 2500 yıl önce doktorların acıyı bastıran veya anestezi etkisi yapan bir tedavi uygulayıp uygalamadıkları bilinmiyor. Yöntemin anlaşılmasının ardından, kullanıldığına inanılan bir bıçağın benzeriyle modern bir kafatasının aynı yöntemle açılması 28 dakika sürdü.

Rus beyin cerrahı Aleksey Krivoshapkin, ‘üç kafatasında da kusursuz bir trenapasyon izi bulunduğunu ve antik doktorların her adımını izlerden anlayabildiklerini’ söyledi.
Editör: İsveç Gündemi