Norveç'in Bergens Tiden'de Gazetesine Ramazan hakkında bir makale yazan Mariakirken, Ramazanın başladığını Ortadoğulu bir arkadaşımın sosyal medya sayfasından okuduğunu belirterek, ''Bir arkadaşım, ''Bütün gün açlıktan ölüyorlar. Acaba bütün gece yemek yiyorlar mı? Çifte standart ve hile yapıyorlar'' şeklinde bir yorumda bulundu. Sekülerleşme bizi yiyip bitirmiş Norveçliler, bir kişinin bir ay boyunca gün doğumu ve gün batımı arasında yemeden, içmeden gönüllü olarak durabilmesini anlayamaz' değerlendirmesinde bulundu. 
- ''Ramazan empati ve rahmetin ana noktası''
Dünyada pek çok insanın Müslümanları, aldatan, tuhaf giyinen, fanatik, günde 5 vakit namaz kılan ve domuz eti yemeyen bir kişilik olarak küçümsediğine dikkat çeken Rahip Lerdahl sözlerine şöyle devam etti:
''Birkaç yıl önce Türkiye'ye yaptığımız bir çalışma gezisinde, tam gün batımında oruçlarını bozmak üzereyken Müslüman bir ailenin evine davet edildik. Bizim onurumuza, en lezzetli yemeklerden muhteşem bir yemek hazırlamışlardı. Onlar için bu günün tek yemeğiydi. Nadiren deneyimlediğim bir misafirperverlikti ve kısa sürede fark ettim ki topluluk ve misafirperverlik Ramazan kutlamalarının merkezi bir boyutu. Diğer bir günde, akşama doğru, uzun masalarda fakir, zengin, farklı gruptan insanların bir araya gelip Ramazan boyunca ücretsiz topluca yemek yediklerini gördük. Ne muhteşem bir gelenek. Aynı bu uygulamayı  Norveç sokaklarında tasvir edebilir miyiz? Yani aç kaldığınızda empati duygunuz harekete geçer ve milyonlarca aç, fakir insanları da düşünebilirsiniz. Ramazan bana empati ve rahmetin ana noktası olduğunu öğretti''

Editör: İsveç Gündemi