Mossad yarım tonluk gizli belgeleri nasıl kaçırdı?

İsrail Başbakanı Netanyahu, orijinal olduğunu söylediği o belgelerle kameraların karşısına geçti. Mossad’ın tarihini başarısını övdü. Ardından belgelerin içeriğini anlattı.

İran’ın viran bir depoda sakladığı 110 bin belgede, Tahran’ın gizli nükleer programıyla ilgili itiraflar varmış. O belgelerde İran’ın nükleer silah ürettiği yazıyormuş.

Eski ABD Başkanı Obama, İran’la nükleer anlaşmaya varmıştı.

2015’te de ambargoyu kaldırma kararı almıştı. Trump başkan olunca, o anlaşmayı yerden yere vurdu. Fesih edeceğini açıkladı. 12 Mayıs’a kadar süre verdi.12 Mayıs’ta son kararını ilan edecek.

Trump’ın o kararından 11 gün önce İsrail Başbakanı, Mossad’ın bir gecelik operasyonla İran’dan İsrail’e kaçırdığı 110 bin belgeyle, İran’ın gizli nükleer programını deşifre ettiklerini duyurdu.

Amerika’nın yeni Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da Netanyahu’ya destek verdi.

Pompeo 1 gün önce beraber olduğu Netanyahu’nun gösterdiği belgelerin hepsinin gerçek olduğunu söyledi.

Tahran doğal olarak suçlamaları reddetti. İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif kendilerine “yalancı” diyen İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “yalancı çoban” diye karşılık verdi.

İsrail-ABD-İran üçgenindeki bu kavgada göz ardı edilen çok önemli bir detay var.

O da Mossad ajanlarının İran’a viran bir depo görünümlü gizli karargahtan, ağırlığı tam yarım ton eden 110 bin belgeyi bir gecelik operasyonla ele geçirip, kimselere çaktırmadan nasıl olur da İran’dan İsrail’e getirdiğiydi.

Bu soruya kimse yanıt vermedi. ABD-İsrail kamuoyunda az da olsa bu meseleyi gündeme getirenler oldu.

CNN’in deneyimli politika analisti Jim Geraghty, Mossad’ın İran’dan kaçırdığı 110 bin belgeyle ilgili ironik bir mesaj paylaştı. “İran teknisyenler şimdi ‘Cuma gecesi masamın üzerinde gizli nükleer belgelerin klasörlerini bırakmıştım, şimdi ortada yoklar, gören oldu mu’ diyordur” diye tweet attı.

CNN muhabiri Michael Weiss, “şu anda tek ilgilendiğim şey İsrail'in bu dosyaları nasıl geçirdiği” diye sorarak, Mossad’ın tarihi başarısı olarak lanse edilen casusluk hikayesini sorguladı.

İsrail yanlısı ABD’li araştırmacı Jonathan Schanzer de Mossad operasyonuyla ilgili kafa karıştıran detayları sordu, “ajanlar her zaman dosya çalar. Ancak bu çok gizli saklanan bir şeydi ve İstihbarat servisleri bir operasyon yapıldığında genellikle sessiz kalır. Ancak İsrail bu belgeleri yayınlayarak sessiz kalmadı” ifadelerini kullandı.

İsrail-ABD-İran üçgenindeki gelişmelerde bir diğer soru işareti de İran’ın 2015’te varılan anlaşma sonrası gizli program kabiliyetiydi. Anlaşmayı imzalayan eski ABD Başkanı Obama, nükleer uzmanların hazırladığı raporlar doğrultusunda İran’ın kesinlikle gizli faaliyette bulunmasının mümkün olmadığını savunmuştu.

Obama, anlaşmayla birlikte İran’ın nükleer tüm faaliyetlerinin gözlem altına girdiğini ve en ufak gizli çalışmanın ipuçlarının silinmesinin imkansız olduğunu söylemişti.

Amerikalı nükleer uzmanlar da, denetim süreci boyunca İranlıların ne kadar isteseler de iz bırakmadan gizli çalışma yapabilmelerinin kesinlikle mümkün olmadığını vurgulamışlardı.