Norveç'in Başkenti Oslo'da Anders Breivik'in terör saldırısı sonucunda yaşamını yitiren yüze yakın insandan biri olan Gizem Doğan'ın cenazesine birçok üst düzey siyasetçi katıldı. Bu katılımcılar arasında yer alan İsveç Parlementosunda görev yapan millet vekili Mehmet Kapla'nın görüşlerini aldık.

Biliyorsunuz Norveç’te bir hafta önce Anders Behring Breivik tarafından Oslo’da Başkanlık Binası’na ve Ütuyo adasındaki gençlik kampına yönelik gerçekleştirilen iki ayrı saldırıda toplam 76 kişi hayatını kaybetti ve bu saldırılarda yaşamını yitiren biride bugün burada cenaze töreninde bulunduğumuz genç kızımız Gizem Doğan. Norveç’te gerçekleştirilen bu ırkçı saldırların altında yatan sebepler nelerdir ve isveç parlementosunda görev yapan bir milletvekili olarak bu konu ile ilgili görüşünüz nedir?

Öncelikle bu saldırıların elle tutulur ve olumlu görülür tarafı bulunmamaktadır. Olaylar baştan sona kadar tasarlanmış ve başka milletlere karşı duyulan kin ve nefretin göstergesidir.

Ancak İsveç ve Norveç kardeş ülkedir aynı Türkiye ile Azerbaycan gibi ve Norveç’te yaşanan bu acı olayı İsveç’te de his ediyoruz.
Hem Türkler olarak, hem İsveç’te yaşayan diğer toplum insanları olarak, hem de İsveçli olarak. Bu şekilde işlenen hiç bir cinayet, hiç bir toplu saldırı, ve hiç bir terör olayı vakumda oluşmuyor ve boşluktan çıkmıyor.

Bu tür olaylarda toplumda cereyan eden hadiseleri tüm tabloya bakarak anlamaya çalışmak gerekiyor. Bunu olayları şu anda bu işlerle uğraşan terör uzmanları, psikologlar, kültür bilimcileri ve antropologlar bunun şu andaki mecvut tablodan destek alan bu cinayet ve terör meselelerini kendi mantığıyla destek gören bir caniden oluştuğu mantığı var ve buna ben tamamı ile katılıyorum.

Norveç’te, İsveç’te, Danimarka’da, doğrusu kuzey ülkelerinde olan aşırı sağın, ırkçıların meydana getirdikleri bir iklim var ve bu iklimde kök salmış bir ırkçılık söz konusu, bu ırkçılığa dayanarak bu tür eylemleri gerçekleştiren caniler maalesef çıkıyor. Ancak bütün ırkçılar cinayet mi işliyor? Hayır. Ama ırkçılığın ana mantığı maalesef bu saldırılarda çok net görünüyor ve bundan dolayıda bu tür toplumsal olayları çok yakından takip edip ilerde tekrarlanmamasını sağlamaya çalışmak, bir de toplumsal barışı zedeleyebilecek söylemlerden kaçınmak gerekiyor ve bu noktada özellikle siyasilerin ve sivil toplum örgütlerinin önde gelenlerinin bir sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Yaklaşımlar bu çerçeve de olursa bu süreçlerin daha çabuk atlatılabileceği ve ilerleyen süreçlerde bu olayların tekrar yaşanmaması için birlik ve beraberliğin sağlanması daha kolay olacaktır.

Bir Gaziantepli olarak Doğan ailesine neler söylemek istersiniz?
Doğrusu Doğan ailesi ile hemşeri olduğumu burada öğrendim ki burada kişi veya kişilerin nereli olduklarının da çok fazla önemi yok. Olay insanlığa karşı işlenmiş bir suç  olduğu için olaya genel bakışın daha doğru olacağını düşünüyorum. Elbette Türk insanımız ve hemşerimizin bu olayda yaşamını yitirmesi bizleri daha da derinden yaralamıştır. Bu vesile ile genç kızımıza ALLAH’tan rahmet diliyorum. Başta acılı aile’nin, tüm Türk toplumunun ve insanlığın başı sağolsun. Olayda yaşamını yitiren diğer insanlarında ailelerine başsağlığı diliyorum bu tür olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum.

Türkiye yıllardır terörün acısını yaşıyor ve son zamanlarda da terör olayları ciddi şekilde şiddetlendi. Dışarıda gerçekleşen terör olaylarına Türkiye son derece duygusal yaklaşıyor ve terörden etkilenen kim olursa olsun Türkiye neredeyse tüm kurumları ile terör mağdurlarına destek veriyor. Peki Türkiye’ye yönelik yapılan saldırı ve gerçekleşen terör olaylarında Avrupa aynı duyarlılığı gösteriyor mu? Dış politikada olmanızdan ötürü bu konuda yabancı politikacıların tutum ve davranışlarını nasıl buluyorsunuz?

Terör her zaman çok kötü kınanması, kökünün kurutulması gereken bir hadisedir ve dünyanın değişik yerlerinde görüyoruz bunu. Avrupa yıllar önce Türkiye’nin meselelerini tam olarak anlamayarak ve Avrupa’da ikinci planda da islam’o fobi ile karışmış bir Türk’o fobiden, bir zihniyetten bahsetmemiz gerekiyor ve bu zihniyetten dolayı da Türkiye’de yaşanan terörü gözardı etmişlerdi. Bu meseleler birbirine benzemese de sonuçta terör çok kör bir şekilde vuruyor. Hiçbir şekilde ayrım yapmadan insanları öldürüyor ve terör olaylarına karşı dünya ülkelerinin sınır içi ve sınır dışı olmak üzere toplu mücadele etmesi gerekiyor ama bunuda yaparken aynı anda suçsuz olarak insanların üzerine gidilmesininde tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Çünkü ters etki yaratabiliyor ama bu hadise çok net ve ne olduğu ortada Türkiye’ninde Norveç’e yardım etmesi gerekiyor.

Röportaj yeri: Trondheim / Norveç
Semihhan AYDEMİR