Kulu insanının en otantik geleneklerinden birisi olan düğünler de göç edilen İsveç'e taşınmakta gecikmedi.

Mahalli saz gruplarının eşliğinde büyük salonlarda buluşan yüzlerce insan, halk oyunları ve Türkçe-Kürtçe müziklerle evlenmeye başladı. 

Öyle ki buralarda yapılan düğünlerde gözlenen halay çeken kalabalıklar, ellerinde çiçeklerle sıra halinde bekleyenlerin arasından geçerek salona giren gelin-damat gibi Kulu’nun herhangi bir köşesinde yaşanabilecek bir çok figüre Stockholm’deki düğün salonları da çoktan sahne olmaya başladı.

Düğünlerin İsveç’te yaşayan Kuluların en önemli sosyal aktivitelerinden birisi haline gelmesinin başlangıcı, gurbetçilerin yakınlarını evlilik yoluyla bulundukları ülkelere taşımak istemesine dayanıyor.

İsveç'te 4. neslin ayak seslerinin duyulduğu bu zamanda, 3. nesil artık, İsveç'te evleniyor.

İsveç'te yapılan düğünler, mekan darlığı yüzünden bugüne kadar hep düğün salonlarında yapıldı.

Bugün ise Stockholm'de bir ilk gerçekleştirildi. Kısada olsa Kulu'da ki gibi düğün evinin bahçesine saz kuruldu.

Sazcı Rapbo Yakup, Kulu'daki gibi önce rahmetli  Neşet Ertaş'dan, ''Ya beni de götür, ya sende gitme'' bozlak havasıyla açtı,Hasan Dağı ağırlamasıyla devam etti, hızlı halayla finali yaptı.

 Türklerin İsveç'e göçünün 50. yılına girdiğimiz şu dönemde Özgür Şener ve Sema Yener çiftini tebrik ediyor, Allah bir yastıkta kocatsın'' diyorum.