Konya Büyükşehir Belediyesi ile Kulu Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetlerinde bu hafta Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi ABD Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yılmaz ve Konya Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı Tarihi Mekanlar Kentsel İyileştirme Şube Müdürlüğü Sanat Tarihçisi Burhan Öztürk tarafından “Geçmişten Günümüze Kulu” konulu bir konferans verildi.

Kulu Belediye Başkanı Dr. Ahmet Yıldız açılış konuşmasında “1954 yılında ilçe olan Kulu geçimini tarım ve hayvancılıktan sağlamaktadır. 1965 yılından itibaren İsveç’e başlayan göçlerle gurbeti sıla ettik. Kulu’da İsveç Konsolosluğu bulunmaktadır. İsveç başbakanının 2007 yılında Kulu’yu ziyaretinde iyi ağırlanması üzerine başbakan memnuniyetlerini belirtmiş, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Çankaya Köşkü’ne davet edildik. İsveç’e giden birinci jenerasyon para kazanıp Kulu’ya geri dönmeyi düşünürken bugün 3 ve 4. jenerasyonlar tamamen İsveçleşti. Aile müesssesi büyük yara aldı, boşanma vakaları arttı. Bölgede Selçuklu ve Osmanlı zamanında at yetiştiriciliği yapılmış, ordunun koyun ihtiyacı bölgeden temin edilmiştir. Büyükşehir Yasası’nın çıkmasından sonra hizmet alımı hızlanmıştır. 2018 yılında imar faaliyetleri hız kazanmıştır.” dedi.

kulu2.jpg

BÖLGEDE ATÇEKEN HAKİMİYETİ

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yılmaz, Kulu’nun Anadolu Selçukluları zamanından itibaren bir yerleşim merkezi olduğunu belirterek “Kulu, Cihanbeyli Platosu’nun uzantısında yer almaktadır. İlkçağ’da bölgede küçük yerleşim yerleri bulunmaktadır. Tuz Gölü ilkçağlardan beri insanların ilgisini çekmiştir. Devletler tarafından tuz bir vergilendirme aracı olarak kullanıldığı için büyük değer kazanmıştır. Türkler Selçuklu zamanında bölgeye yerleşmişlerdir. 1327-1476 yılları arasında Karamanoğulları hakimiyeti görülür. Göçebe hayatı yaşayan Atçekenler (Esbkeşan )aşireti Celâlî İsyanları sonucu 1591 yılından itibaren dağılmaya başlamıştır. Atçekenlik 1716’da kaldırılmakla birlikte 18. yüzyıl sonlarına kadar devam etmiştir. Dağılan Atçekenler Sultandağı, Bozkır, Beyşehir gibi dağlık kesimlere yerleşmişlerdir.12 haneden bir at vergisi alınmıştır.

KULU’NUN İDARİ YAPISI

16. yüzyılda Turgut, Bayburt, Eskil kazaları bulunurken 1591’de Turgut, Bayburt, Turgut- Kureyşözü, Bayburt-Kureyşözü, Eskil, İnsuyu ve Mahmutlar kazaları oluşturulmuştur. 17. yüzyılda Turgut, Bayburt, Kureyşözü, İnsuyu olarak kaza sayısı dörde düşürülmüştür.

Kulu; 1850-1954 arasında Esbkeşan Kazasına, Koçhisar Kazasına, Saidili Kazasına, Cihanbeyli Kazasına bağlanmıştır. 1926’da belediyelik , 4 Mart 1954 tarihinde ilçe olmuştur. 15. yüzyılda 468 olan köy sayısı, 17. yüzyılda 130’a düşmüştür.” dedi.

KULU’NUN KURULUŞU

Rivayetlere göre Kulu’nun 1708 yılında Afyon tarafından gelen Yörük Beyi Kuluboğlu Mustafa tarafından kurulduğu üzerinde duran Yılmaz kuruluşuna dair iradeye rastlanılmadığını,1701 tarihli sicilde Kulubey Köyü adında bir köye rastlanıldığını söyledi. 1831 yılında 126 hanede 184 erkek nüfus bulunmaktadır. Adana tarafından getirilen Türkmen aşiretler ve Nogay Tatarlarının Kırım’dan bölgeye göç etmesiyle zamanla nüfus artmıştır.

KARA PROPAGANDANIN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR

Aşiret anlaşmazlıkları sonucu Rişvan aşireti 19. yüzyılda Malatya-Adıyaman taraflarından Uzunyayla’ya, sonra Paşadağı’na göç etmişlerdir. Halkın şikayetleri sonucu devlet tarafından geri dönmeleri istenmiş, ancak sayılarının fazla olmasından dolayı bölgeye iskan edilmiştir.

1851 Paşa Dağı civarında bulunan aşiretlerin iskanı ile Ankara Valisi Vecihi Paşa görevlendirilmiştir. Aşiret-i mir olan Cihanbeyli aşireti beyi Alişan Bey’in de katıldığı toplantı sonucu Kefalet-i Müteselsile imzalanmıştır. İskan olunacakların idarî bakımdan Karaman Eyaletine bağlanmasına karar verilerek aşiretler cemaatler halinde yerleştirilmiştir. Son yıllarda Rişvan aşiretinin zorla Osmanlı tarafından iskana tabi tutulduğu terör örgütü tarafından işlenilmektedir. Yılmaz, zorunlu iskanla ilgili ellerinde hiçbir belge olmadığını, özellikle gençler arasında yaygınlaşan kara propagandanın önüne geçilmesinin önemi üzerinde durdu.

kulu5.jpg

BÖLGENİN TARİHİ COĞRAFYASI

Sanat Tarihçisi Burhan Öztürk, Konya’nın 150 km. kuzeyinde yer alan Kulu ilçesinin önemli bir kavşak noktasında olduğunu, Hititler zamanında “Zallara”, Roma döneminde “Kinna” olarak bilindiğini belirterek Kulu ve çevresi daha sonra Frigler Çağında Frigya; Hellenistik ve Roma döneminde ise bölgeye MÖ 3. yüzyılda Avrupa’dan gelen Galat göçlerinden dolayı “Galatya” adını almıştır. Kulu, Roma Döneminde önemli bir yol güzergahı üzerinde bulunmakta, Bizans Döneminde de Kudüs’e giden önemli bir hac yolu buradan geçmektedir. 1. Alaeddin Keykubat, Ertuğrul Gazi liderliğindeki 400 çadırlık Türkmen boyunu Kulu’nun Karacadağ dolaylarına yerleştirmiştir. Ertuğrul Bey daha sonra buradan Bizans hududuna Söğüt’e göç etmiştir. Osmanlı arşiv belgelerinde “Esb-keşan” olarak geçen Kulu’da Atçeken oymakları yaşamışlar ve bunlar her yerde aranan soylu atlar yetiştirmişlerdir.

KULU’DAKİ SİT ALANLARI

Kulu, Osmanlı Devletine hem at yetiştirerek hem de barut üretiminde kullanılan ham güherçile imal ederek lojistik destek sağlamıştır. Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Arşivinde Kulu merkez ve mahallerinde toplamda 9 adet tescilli kültür varlığı yer almaktadır. Cevdet Baran Evi,1900’lü yılların başında Derviş Abidin BARAN tarafından yaptırılmıştır. Zaman içerisinde bakımsızlıktan dolayı zarar görmüş ve kundaklanarak yanmıştır. Çevreye zarar verdiğinden yapı kurul kararı ile yıktırılmıştır. Günümüzde yok olan yapı, taş-kerpiç yığma ve ahşap malzemeden yapılmıştır. Tavşanlı Mahallesi tescilli konut, Merter Özbaran Evi, Çevrikkale yerleşim alanı ve dış surları, Çevrikkale Örenyeri, Celep Sultan Mezarlığı, Ziyaret Mezarlığı, Dipdede Mahallesi Mezarlığı kültürel koruma altındaki sit alanlarıdır.” dedi.

Program sonunda Dr. Ahmet Yıldız’a Koyunoğlu Müze ve Kütüphane Müdürü Hasan Yaşar, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yılmaz ‘a Kulu Belediye Başkanı Dr. Ahmet Yıldız ve Burhan Öztürk’e Kulular Derneği Başkanı Mehmet Pastutmaz tarafından günün anısına hediyeleri takdim edildi.

Kaynak: 

Editör: İsveç Gündemi