Göteborg Üniversitesi Siyasi Bilim Uzmanı Profesör Bo Rothstein, Kur'an-ı Kerim gibi özel kitapların yakılmasının ifade özgürlüğü girmediğini ve evrensel bir suç olması gerektiğini belirtti.

Rothstein, İsveç ve Danimarka'da polis korumasında da 5 senedir Kur'an-ı Kerim yakan Danimarkalı ırkçı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan'ın provokasyonlarının durdurulmasını istedi.

Expressen gazetesine konu hakkında yazdığı makalede İsveçli profesör Rothstein, Paludan'ın yaptığının ifade özgürlüğü ve gösteri hakkı olmadığını ve kitap yakmasının yasaklanması gerektiğini aktardı.

Nazi Almanya'sında 1933’te, 'Kitap yakma şenliği' adı altında 25 bin Alman olmayan kitabın yakılmasına atıfta bulunan ve o günden sonra toplu kitapların yakılmasına siyasi yasak geldiğini hatırlatan Rothstein, Kur'an-ı Kerim'inde yakılmasının bu yasaya dahil edilmesini istedi.

Rothstein şu ifadelere yer verdi:

‘’Basılı kitap kesinlikle ifade özgürlüğü ilkesinin tek başına taşıyıcısı değildir, ancak tarihsel ve sembolik olarak bu ilke için merkezi bir değere sahiptir. Siyasi bir tezahür olarak Naziler gibi kitap yakmak , hangi kitapların yakıldığına bakılmaksızın demokrasiye ait değildir.

Bu nedenle, siyasi bir tezahür olarak kitapların yakılmasının yasaklanması, ifade özgürlüğünü kısıtlamanın değil, evrensel olarak korumanın bir yolu olacaktır.’

İsveçli Profesör Bo Rothstein, aklın yolu insani ve vicdani olarak bir olduğunu yazısında dile getirmiş.  Dünya yaratıldığından itibaren kutsal kitaplar insanlara yön vermiştir. İnsanlığın ortak mirası kabul edilen kutsal kitapların yakılmamasının mantıklı biir açıklaması yoktur.