İsveçli ünlü petrol şirketi Lundin Oil, Sudan'da 1999 yılında bir petrol sahası keşfediyor.

Ordu ve milislerle anlaşan İsveç şirketi alanın kendileri için temizlenmesini istiyor.

Ordu ve milisler bölgede 12 binden fazla sivili öldürüyor.

160 bin kişide evlerini terk ederek sığınmacı oluyor.

'Yeter artık, İsveç ve Batı ülkeleri fazla sığınmacı almasın' dediğimiz sığınmacılar.

Şu anda Batı ülkelerinin sınırına dayanan bu sığınmacılar keyfinden topraklarını ve yurtlarını terk etmemişler.

İsveç şirketi buradan 1 milyar 400 milyonluk petrol çıkarmış.

İsveç'te bu şirkette çalışanlar, 'İnsan hakları, hukukun üstünlüğü' şeklinde bize parmak sallayarak ders verenler.

Stockholm Savcılığı, Lundin Energy Yönetim Kurulu Başkanı Ian Lundin ile şirketin eski üst yöneticisi Alex Schneiter'in uluslararası hukuku ihlal ederek, Sudan'da savaş suçu işledikleri şüphesiyle yargılanacağını belirtti.

Savcılık, 2010'dan beri ön soruşturması yapılan olayın, 80 bin sayfadan oluştuğunu ve açılan davanın da 1,5 yılda tamamlanmasının öngörüldüğünü kaydetti.

Sudan Petrolü Avrupa Koalisyonu (ECOS) tarafından hazırlanan rapordaki suçlamalar ve baskılar sonucu Stockholm  savcılığı davayı açmak zorunda kaldı.   

Raporda Lundin'in, Hartum hükümeti ile o dönemde devlet kontrolü altında olmayan güneydeki bir imtiyaz alanında petrol çıkarmak için anlaşma imzaladığı belirtilerek, "Block 5A" olarak adlandırılan bu alanda petrol aramalarının başlamasıyla aynı dönemde korkunç bir savaşın patlak verdiği ifade edildi.

Ayrıca 100 sayfalık raporda "Block 5A" denilen bölgede, Lundin şirketinin arama faaliyetleri yürüttüğü 6 yıl içinde 12 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği ya da açlıktan öldüğü, yaklaşık 160 bin Sudanlının evlerini terk etmek zorunda kaldığı belirtildi.

Ön soruşturmayı yapan savcı Henrik Attorps, Lundin şirketinin arama faaliyetleri yürüttüğü bölgede ordu ve müttefik milislerinin nakliye ve savaş uçaklarıyla sivilleri bombaladığını kaydetti.

Attorps, "Petrol aramasının yapılabilmesi için köylerdeki ekinler yakılarak sivillerin bölgeden kaçması sağlandı" ifadelerini kullandı.

Olof Palme cinayetinde olduğu gibi buradan bir şey çıkmaz. Olan, ölen, sakat kalan, dul kalan, öksüz kalan, Avrupa sınırlarında soğuktan donma tehlikesi geçirenlere oldu.

Hem adamlarının canını ve malını al, sonrada dünyaya insan hakları demokrasi dersi ver. Çok acı, çok...