Bu durum özellikle göçmen sayısının görece fazla olduğu ülkelerde ekonominin kötüye gitmesi ile birlikte daha belirgin hale gelmektedir. Çünkü ekonominin kötüye gidişinden olumsuz etkilenenler göçmenleri, refahlarını ellerinden almak ile suçlamaktadır. Aşırı sağ, refah devleti programı çerçevesinde göçmenlere yapılan refah yardımcılarına oldukça milliyetçi bir tavırla karşı çıkmaktadır. Bununla birlikte, Avrupa‟da refah devletinin sunduğu hizmetler gün geçtikçe daha fazla göçmenin Avrupa‟ya yönelmesine yol açmakta ve böylece kısır döngüsel bir yapı ortaya çıkmaktadır.
Avrupa'da Türkiye'den sonra nüfus oranına göre en fazla sığınmacı kabul eden ülke İsveç. İsveç'in yıl sonuna kadar 200 bine yakın sığınmacının geleceğini açıklaması Danimarka ve Finlandiya'dan büyük tepki almasına neden oldu. Norveç'ten de cılız bir tepki gelse de İsveçli politikacılar ve bilim adamları komşu ülkelerden gelen bu tepkilere bilimsel ve ekonomik verilerle karşılık vermeyi tercih etti.
Tartışmalara kapsamlı bir araştırma ile katılan Umeå Üniversitesi'nden ekonomi Uzmanı Lars Fredrik Andersson ve Sandro Scocco'ni hafta içi,'' İsveç göçmenlerden 900 milyar kron para kazandı'' başlıklı bir rapor yayımladı. Raporda 1950 yılından itibaren ülkeye gelen göçmenlerin ekonomiye katkısı tam 900 milyar kron (110 milyar avro) olduğuna yer veriliyor. İsveç'in bu günkü refah seviyesine ulaşmasında göçmenlerin katkısını azımsanmayacak miktarda olduğunu açıklayan iki uzman, bu günlerde ülkede sıkıntıya neden olan sığınmacı krizinin uzun vade de büyük kazanımlara yol açacağını ifade etti.
Bu konu hakkında İsveç gazetelerine değerlendirme yapan değişik çevrelerde, uzun vadede İskandinavya ülkelerinin kendi sınırları dışından çok sayıda vasıflı ve vazıfsız işçi bulması gerekeceği yönünde görüş bildirirken, önümüzde ki 20 yıl içinde 3 milyona yakın kişinin emekli olacağı ve onların yerine geriden genç nüfus gelmediği belirtildi.
Özellikle Danimarka ve Finlandiyalı politikacılara gazeteler vasısatsıyla cevap veren İsveçli politikacılar, ''popülist ve göç karşıtı partilerin yükselişiyle ortaya çıkan kamuoyu muhalefetin aşılması zorunluğu'' dile getirilirken''ülkemize gelen göçmenler, belirli eğitimden geçirildikten sonra uyum sorununu atlatacak. Çocukları İsveç okullarında okuyarak, geleceğimizin sigortası olacak. 15-20 yıl sonra diğer İskandinavya ülkeleri nüfus yaşlanmasından dolayı sıkıntı çekip göçmenleri ülkelerine davet ederek insanlardan verim alana kadar, bizim ülkemize önceden gelen göçmenler, yetenekleriyle uyumlu istihdam piyasalarına yönenetecek'' yorumları yapıldı.
Çok hızlı yaşlanan Avrupa’nın ekonomik ve sosyal yapısını sürdürebilmesi için göçmen nüfusa ihtiyacı var. Refahımızı ''tehdit ediyor'' diye propaganda yapan aşırı sağın yükselmesinden korkan ülkeler, sığınmacılara karşı politikalar üretmeye çalışsa da, fotoğrafın genelini en iyi okuyan ülke İsveç oldu. Belki bu gün halk arasında bazı sıkıntılar ortaya çıksa da, İsveç refah toplumun sürdürülmesinde önemli bir adım attı.