Batı: Onlarca yıldır Irak, Suriye ve yakın bölgelerde yaşanan iç savaş ve katliamlarla ilgili günah keçisi arıyor.

Körfez savaşından bu yana sürekli artarak devam eden çatışmalarla ilgili sorumluluk üstlenmeyen batı dünyası her zaman olduğu gibi yine bir günah keçisi arıyor. Milyonlarca insanın katledilmesine zemin hazırlayan, terörü besleyerek bölgenin demografik yapısını değiştirmeye çalışan Amerika ve Avrupa yeni bir oyun kurmaya çalışıyor.

Türkiye'nin "Barış Pınarı Harekatı"nı terörle mücadeleden uzak Suriye'ye yönelik direk bir savaşmış gibi algı yaratmaya çalışıyor.

Batı medyasının servis ettiği yanıltıcı bilgilerle kamuoyunu yanlış bilgilendirerek yeni bir oyun kurmaya çalışırken Türkiye'nin çok dikkatli olması gerekiyor.

Bölgede barış ve istikrar istemeyen batılı güçler Türkiye'nin terörle mücadelesini farklı göstermeye çalışarak Suriye'deki karışıklığa günah keçisi arıyor.

Amerika ve Avrupa destekli operasyonlarla yıllardır Suriye'de süren belirsizliğin ortadan kalkması için çözüm arayan Türkiye, Rusya ve İran'a karşı da sert yaptırımlar uygulayan batı dünyası bölgede olası bir istikrarın hedefledikleri bölünmeyi engelleyeceğini biliyor ve bu nedenle Türkiye'nin terörle mücadele ve sınırlarının güvenliği için mücadelesine karşı çıkıyor.

Operasyonun başlamasıyla birlikte ardı ardına kınamalar yapan batı ülkeleri şimdi de basın yoluyla bilgi dezenformasyonu yaratmaya çalışıyor. Tüm batı medyası ortak hareket ederken, Türkiye medyasına gerçekten çok ciddi görevler düşüyor.

İsveç medyasında son günlerde çıkan Türkiye karşıtı haberlerin kaynaklarına bakıldığında doğruluktan uzak, gelişi güzel haberler olduğunu görüyoruz.

İki gün önce Türkiye Stockholm Büyükelçisi sayın Hakkı Emre Yunt'un İsveç kamuoyunu bilgilendirme üzere yaptığı basın açıklamasında operasyonun amacını net bir şekilde ifade etmesine rağmen  İsveç medyası yine doğruluktan uzak ve taraflı yazmayı sürdürüyor.

İsveç'te yaşayan vatandaşlarımızın bu konuda çok dikkatli ve gündemi takip ederek yazılan yalan yanlış haberlere tepki vermeleri önemlidir. Kimse benim tepkimden ne olacak ki diye düşünmesin ve kaygı içinde olmasın. Bir toplum tam yeri ve zamanı gelmişken gereğini yapmazsa bir daha yapma imkanı bulamayabilir. Zira mücadele bir bütündür.

Bugün Türkiye'nin terörle haklı mücadelesini farklı bir zemine çekmeye çalışan tüm taraflara karşı birlik içinde tek yumruk olmak gerekiyor.

4 milyondan fazla Suriyeli mülteciyi barındıran Türkiye'nin sınırlarını terörden temizlemek ve bu insanların ülkelerine dönebilmeleri için güvenli bölge oluşturması zorunludur. Amerika ve Avrupa'nın verdiği sözleri yerine getirmemesi yetmezmiş gibi bir de bölgede terör örgütlerine on binlerce tır silah ve mühimmat götürmesinin gayesini iyi anlamak gerekiyor. Operasyonun başlamasıyla birlikte ardı ardına Türkiye'ye yönelik silah ambargosu ve farklı yaptırımlar için açıklama yapan batı siyaseti sözlü tepkilerini uygulamak için ciddi hazırlıklar yapan batı dünyasının coğrafyamızda hakim olmasına asla izin vermemeliyiz. 

Bugün gerektiği şekilde mücadele edilmezse gelecek nesiller çok daha ağır bedeller ödemek zorunda kalacaktır.

Türkiye harekatının Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruma ve teröre karşı mücadele olduğunu her alanda herkese çok yüksek bir sesle çekinmeden dile getirmemiz gerekiyor.

Lütfen İsveçli arkadaşlarınızın ya da insanların size operasyonla ilgili sorularına başta medyanın doğru yansıtmadığını söyleyin ve sonrasında mutlaka şu ve benzer soruları kendilerine yöneltin.

- Suriye'deki iç savaşı kim başlattı?
- Bölgedeki denklemin değişerek bu hale gelmesine kim zemin hazırladı?
- Terör örgütlerine 60 bin tır silahı kim ve neden verdi?
- Daiş denilen örgütü El-Kaide gibi Amerika çıkarmadı mı?
- Terör örgütlerinin kullandığı silahlar hangi ülkenin silahları?
- Dünyada Suriyeli mültecilerin en çok bulunduğu ülke neresi?
- Suriye'ye en fazla sınırı olan ülke hangisi?
- Terör örgütünün on binlerce Türkiye vatandaşını katlettiğini biliyor musunuz?

PYD-PKK-YPG gibi terör örgütlerinin kürtlükle bir alakalarının olmadığını, bunların uluslararası büyük silah baronlarına ve Amerika başta olmak üzere, bir çok ülke tarafından kullanılan taşeron olduğunu ve de amacın farklı olduğunu söyleyin.

Bu sorular çok daha artırılabilir ve kendi düşüncelerinizle zenginleştirilebilir elbette. Türkiye'nin Kürtlerle savaştığını söyleyip farklı bir algı yönetimi yapmaya çalışan batı siyaseti ve medyasının doğru konuşmadını Türkiye'de Kürtlerle ilgili bir sorun olmadığını 82 milyonluk Türkiye'de Türk-Kürt ve onlarca farklı etnik grubun binlerce yıldır birlikte yaşadığını çok rahatlıkla söyleyebilmemiz gerekir.

Türkiye'nin Kürtlerle savaştığı algısının maksatlı olduğunu, amacın Türkiye'deki kardeş halkların birbirine düşman edilmek istenmesi olduğu gerçeğini haykırmak gerekiyor.

Allah birliğimizi daim kılsın...

Selam ve muhabbetle...