İsveç polisi son yıllarda ülke sokaklarında birbirini infaz eden gençlerin profilini incelemeye almış. İlk etapta kiralık katil olarak birilerini öldüren gençler olaydan 24 saat geçmeden cinayet sonrası kazandıkları para ile marka ve pahalı giyecekler satın alıyormuş.

Bir Stockholm'den, bir de Göteborg'den örnek verilmiş.

Örneğe göre, cinayet işleyen gençler, bir dünyaca ünlü marka tişörte 1800 kron bir kot pantolona 5 bin kron para verebiliyormuş.

Polis raporunda şöyle bir sonuç bildirgesi de dikkat çekiyor. Gençler arasında moda; '' isim yapmak, pahalı arabalara binmek, pahalı elbiseler giyinmek ve terlemeden para kazanmak''

Tabii, kanunlarda buna oldukça müsait.

İsveç sınırı da schengen anlaşmasından sonra yol geçen hanı oldu. Balkanlardan yüzlerce silah ve el bombası getirilerek sınırlardan rahatça geçiriliyor.


İsveç'te şuanda sistem kilitlenmiş durumda. Koca ülke, 3 yıldır gençlerin sokaklarda birbirini infaz etmesine çözüm bulamıyor. Geçen sene İsveç sokaklarında 340 silahlı saldırı olmuş. 50 kişi ölmüş. 100 kişi yaralanmış , 190 kişide saldırılardan yara almadan kurtulmuş ve buna çözüm bulunamamış.

Bu sene gençlerin arsındaki çatışma dahada sertleşti. Hergün bir yerden saldırı haberi geliyor. Avrupa Birliği'nin yayımladığı raporda dünyanın en sakin ülkelerinden biri olan İsveç'te sokakta insan infazı en üst seviyede gösterildi.

Eğer kanunlarınızda açık varsa, cezalar fazla caydırıcı değilse gençlerde bunu kullanır. Tabii, burada siyasilere çok iş düşüyor. Eğer siyasiler kanunları yeniden ele alıp düzenlemezse, gençlerin birbirini infazı hızlı bir şekilde devam eder. 
Özellikle bu olaylardan aşırı derece korkan ve ürken İsveç halkı da, liberal siyasetçilerden ümidi keser ve 'denize düşen yılana sarılır'' hesabı aşırı sağcı parti İsveç Demokratlara sarılır.

Bilmiyorum ama hala kaç kişi öldükten sonra hakarete geçilecek. Yok olan hayaller, yıkılan aileler, genç yaşta toprağa düşen gençler....