Zira, Löfven 'in Çinli araç çağırma servisi Didi şirketinin genel müdürü Kai Johan Jiang'e bir milyon elektrikli otomobil satış sonrasındaki keyfi fotoğrafa böyle yansımış.
Anlaşmaya göre Çinli araç çağırma servisi Didi için İsveç otomobil üretme şirketi Nevs'ten bir milyon elektrikli araç siparişi verdi.
İsveçli şirket, Saab 9-3 modelini geliştirerek eteklikli versiyonundan bir milyon üretecek.
Çin'ede fabrika kurmaya hazırlan İsveçli şirket, otomobillerin üretiminin ana-merkezini İsveç'in Trollhättan kenti olarak belirledi. Yani, üretim süresince İsveç'te binlerce insana da yeni iş imkanı.
Şimdi gelelim niye, ''İsveç karıncayı öper ama belini incitmez'' başlığını kullandığıma....
Bundan 5-6 sene önceydi. Çin Başkakanı İsveç'i ziyaret edecekti. Doğal olarak İsveç'te bulunan Uygur Maaarip Derneği'de Çin Başbakanın geçeceği bir bölgeden protesto etme izini istedi. Çin'in Doğu Türkistan'da yaptığı zulmü hatırlatmak için Çin Başbakanı'na küçük bir gösteri hazırlayacaklardı.
Tabii, İsveç makamları bu isteği geri çevirmeyerek, ''Demokratik hakkınızı sonuna kullanabilrsiniz'' diye anında gösteri izni verdiler.
Bir tarafta ekonomik anlaşmaların yapıldığı ve İsveçli şirketlerin milyarlık iş yaptığı dev Çin, diğer tarafta da ifade özgürlüğünün gelmişliği ile övünen ülke İsveç'te Uygurların gösteri hakkı!
''Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık''
Hatırladığım kadarıyla o gün ustaca bir plan hazırlayan İsveç yetkileri, Çin Başbakan'ın geçeceği ve Uygurlu protestocuları göreceği 50-60 saniyelik bölüme çatırdan bir körük yapıp öyle geçirmişlerdi.
''Ne şiş yandı, ne kebab'' iki tarafı da üzmeden bu işi haletti.
Onun için, 'İsveç; Suudi Arabistan'a, İran'a, Irak'a,Türkiye'ye, Uzakdoğuya, Ordadoğu'ya ambargo uygulasın, diplomatik ilişkileri askıya alsın '' diyenler, İsveç'in refah devlet olmasının ardında yatan 250 milyar dolarlık dış ticareti unutmasın!