Evet "İsveç'in dünya cehennemi olduğuna dair 29 kanıt" diyerek İsveçe birçok eleştiri getiren adamın hikayesini bende çok merak etmiştim.

Bu paylaşımı aslında bir ay önce yapmayı hedeflemiştik ancak bazı aksaklıklar oldu ve ancak bugüne yetiştirebildik.

İsveç'i bu kadar hunharca eleştiren ve Dünya cehennemi olarak tanımlayan adam kimdir? Neden İsveç'e bu kadar saldırgan ve eleştirel bir duruş sergiliyordu. Üstelik İsveçli olması hepimizi daha çok meraklandırıyordu.

Hatta hatırlayanlarınız vardır bu cehennem vurgusunu yaptığımızda çoğunuz yanlışlık vardır. Cennet demiş olmasın mı diye soru işaretleri göndermişti. 

Gerçekten yanlış anlamayı çok isterdik ancak gerçek olan şu ki eleştiren düşüncenin cehennem dediği gerçeği yinelendi.

Ulaştığımız şahsın kimliği ile ilgili bilgiyi kişinin gizlilik haklarının saklılığı nedeniyle paylaşmayacağız. Ancak temsili olarak "Erik" diyebiliriz.

Kendisine yönelttiğimiz tek bir soruya aradığımız tüm cevapları veren bu zeki adam, ben bazı ülke vatandaşlarını gerçekten anlamakta zorlanıyorum diyor ve ekliyor...

"Hayat sadece ekonomik özgürlüklerle tamamlanan birşey değildir"
Erik, İsveç'i eleştirirken hayatın sadece ekonomik özgürlüğü kazanmakla dolmadığını, insan vücudunun en önemli gereksinimi olan gün ışığından yoksun yaşamanın ne demek olduğunu en iyi İsveç bilir diyor.

Ve devam ediyor...

İsveç'te soğuk enerji ve ormanlık dışında ne var? Teknolojik olarak çok gelişen bir ülke olarak sürekli öne çıkmaya çalışıyor. Gerçekten İsveç insan öldüren silah üretimi ve savunma sanayisi dışında nesi var?

Arabaların üretildiği fabrikaların anafikri savaşta kullanılan motor ve parçaların üretimi için olduğunu kaç kişi biliyor?

Burada göçmenlere bir paragraf açmak gerekirse:

Göçmenlere kızıyorum. Çünkü batılı ülkeler "buna İsveç'te dahil" geldiğiniz ülkeleri karıştırarak, oradaki illegal örgütlere silah ve destek vererek sizi oradan çıkmaya mahkum ediyorlar. Siz oradan kaçarken aslında asıl düşmanlarınızın sistematik olarak yok etme tuzaklarına düşüyorsunuz. Bunu görmemek ne acı?
İsveç demokrasisinin geliştiğini ve hatta özellikle kadın erkek hakları noktasında oldukça iyi olduğu söyleniyor.

İsveç'te çalışan kadınlara özellikle sormak isterim. Çalıştığınız iş yerlerinden, yaptığınız işlerden gerçek anlamda ne kadar memnunsunuz? Ayrıca hakkettiğiniz üç beş kuruş para mı? Peki bir kadın olarak yıllarca verdiğiniz eşitlik mücadelesinde erkek egomanyasının hakim oluşundan rahatsızlık değil miydi? Kadının her alanda obje olarak kullanılmasından rahatsızlık duymuyor muydunuz? Aynı iş dalında çalıştığınız bir erkek ile aynı şartlara sahip olan kadın sayısı en gelişmiş ülkelerde bile yüzde 10 iken, İsveç'te bunun yüzde 50 olduğuna nasıl inanırsınız?

Evet... İsveç bana göre dünya'nın cehennemi ve sıraladığım 29 madde sadece aklıma gelen en gereksizleriydi. Aslında onu yaparken çok derine inmeden toplumun genel tepkisini görmek istedim ve olumsuz tepkiler kadar olumlu tepkilerde aldım. Aynı görüşün hakim olduğu insan sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Bu da demektir ki İsveç'te birşeyler yanlış gidiyor ve bazı konularda övünüldüğü kadar gelişmemiş....

İsveç'e birde şu yönden bakılmasını tavsiye ederim...

İsveç'te ve Avrupa genelinde yaşayan göçmenlerin yüzde kaçı tam anlamıyla özgür, yani bir kaç kişinin iyi para kazanıyor olması ya da belli eğitim başarısına kavuşması toplumun geneline karşılık denk midir?

Bugün dünya genelinde en azılı mafya çeteleri, terör örgütleri bile birilerini öldürürken, birilerini yaşatır ki o gerçek yüzlerini örtsün diye. Devletlerde böyledir. Örneğin İsveç'te sosyal destek kapsamında birçok yoksula yardım edildiği gerçeği var. Ancak öte yandanda o insanı tamamen körelttiği ve insan beynindeki sistemi alt üst ettiği gerçeği de var. Şimdi ben size hayatınızın en güzel akşam yemeğini ikram edeyim ve sonrasında da bir ay boyunca açlıktan ölmeyeceğiniz kadar ekmek ve su vereyim bu sizi mutlu eder mi? Muhtemelen bildiğiniz için hayır. Ama sistemli bir şekilde bu yapıldığında bunu insanların büyük bir çoğunluğu göremez. Bu da yılan balığının avını en sinsi biçimde yeme şeklidir.

İsveç'te iklim...

İsveç'te ne zaman kemiklerinizin ısındığını ya da sıcaktan gerçek anlamda terlediğinizi hissettiniz?
Kış aylarında 24 saat yapay ışıkların yandığı bir yerde huzurlu olmak ne kadar mümkün? Size bir tavsiye gidin huzur evinde kalan yaşlılara sorun eğer onlar mutluysa İsveç'te yaşayanlar da çok mutludur.

Bana göre İsveç Dünya'nın Huzurevi'dir. Yani yok olmayı bekleyen, geçinme, sığınma ve barınmaktan öte fazla beklentisi olmayan toplulukların ya da insanların gerçek anlamda kabul ettiği, öte yandan bazı sebeplerden dolayı mecbur kalanların yaşadığı ve yaşayabileceği bir yerdir.

Bana kızanlarınız olacak hissediyorum :) ama kızmadan önce kendinize sadece şu soruyu sorunuz. 

"Ben neden buradayım?"
Ben cevaplayayım; eğitim alanı ve bazı kurumsal işletmelerin iş gereksinimleri dışında olan insanların yüzde 90'nı ekonomik geçinmezlik, ülkesindeki savaş, baskı vb. sebepler olduğunu düşünüyorum.

İnanın evinde huzurlu olmayan insanlar hiç bir yerde mutlu olamazlar. 50 yıldır İsveç'te yaşayan tanıdığım restorancı arkadaşlarım var. Göçmen olan o insanların ülkeye kattığı değer gerçekten önemli ve onları dinlerken 50 yıl geçmesine rağmen ülkelerine dönme özlemi yaşıyorlar. Yaşarken gitmezsem, ölünce giderim diyerek kendini teselli eden insanları biliyorum.

Ben elbette ülkemi seviyorum ama iklimi güzel, ışık enerjisi yüksek, her mevsimin kendi özüyle yaşandığı ülkeleri daha çok seviyorum. Özellikle Türkiye'den gelen insanlar Türkiye'nin dört mevsim yaşanan bir ülke olduğunu benden iyi bilirler.

İnsanların her konuda az ya da çok konuşabildikleri sokaktaki boyacıdan, fırındaki ekmek ustasına kadar siyasete dair, müziğe dair, farklı konularda olumlu ya da olumsuz fikirleri vardır. Evet ekonomik refah düzeyi Avrupa ve İsveç kadar olmaya bilir ama orada yaşamak heyecan vericidir. Bir ay Alanya bölgesinde bulundum. İstanbul'u bir hafta gezdim insanları izledim ve hatta bazen denemeler yaptım. Adres sordum, hatta param yok karnım aç kebap alabilir miyim diyerek kebapçıdan bedava kebap yedim. Çok mutlu oldum ve gerçekten çok keyif aldım. İsveç'te ya da Avrupa'da bu değerler çok az ya da hiç yok. O halde İsveç'in Dünya cenneti olduğunu söylememi nasıl beklersiniz?

Komşuluk ilişkisi yok. Mahalle kültürü yok. Kiranızı ödemezseniz direk mahkemeye gidiyorsunuz. Kimse sizi dinlemez neden ödiyemiyorsun sorusunu soran olmaz. Eşler arasında bile ekonomik hesabın olduğu bir hayat ne kadar hoşgörülü olabilir ki? Son bir kaç yılda Avrupa'nın yaşadığı krizi düşünün bir? Bugün ortadoğu da olan savaşların nedeni bu olabilir mi? Kendini kurtarmak için başkalarına ölüm sunan anlayışın özgürlükçü, demokratik ve herkese eşit şartlarda yaşam sunması nasıl beklenir?

İsveç'in dünya cehennemi olduğuna dair 29 kanıt
başlığını seçmem tamamen bilinçliydi. Orada aslında görselleri çok özenle ve en güzellerini seçtim. Sorunlara kimin nasıl baktığını merak ettim eğer o sunduklarımı bile bütünen sorun olarak görselerdi o zaman çok içler acısı bir durumda olduğumuzu düşünmeye başlardım.

İsveç'te temel sorunlar gerçek bir ekonomik kriz ile baş göstermeye başlar, bugün Sverige Demokraterna (SD) partisinin anketlere yansıyan oy sonuçlarına bakın İsveç'te oluşan gergin ortamın ve ekonomik krizin bunun yanı sıra yabancı düşmanlığını çok açık bir şekilde görürsünüz.

Çok uzun ve derin konular var ama sanırım yazmakla bitmez bu nedenle burada düşüncelerime yeniden başvurarak ve gerçek düşüncelerimi yazma şansı verdiğiniz için teşekkür ederim.

Erik (temsili isim)