Parlamentodaki bir oturumda şiddet suçları hakkında konuşan Sol Parti milletvekili Linda Snecker, "Erkeklerin kadınlara karşı şiddeti tüm dünyadaki yapılanmaya hükmediyor. Erkeklerin üstünlüğü, kadınların ikinci sınıflığı dayatılıyor" diyerek şöyle devam etti:
"Biz kadınlar yaşamlarımızı ve davranışlarımızı erkeklerin potansiyel şiddet tehditlerine göre ayarlıyoruz. Karşımızdaki erkeğin tecavüzcü olup olmadığını göremeyeceğimizden bütün erkeklerin tecavüzcü olduğunu varsayıyoruz. Vahşi gerçek bu. Yapısal bir sorun işte böyle gözükür. Bu yüzden erkekler sorumluluklarını üstlenmeli."

"Ben korkmayı reddediyorum, hemcinslerim kız kardeşlerimin de korkmalarını reddiyorum. Bu yüzden feminizmim mücadelesi, herkesin mücadelesidir. Erkek şiddeti durdurulmak zorundadır."


Cinsel baskının toplumun tüm katmanlarını kırıp geçirdiğini, bunun failinin de olası tüm köken ve konumlardan erkekler olduğunu söyleyen  tüm erkekleri tecavüzcü kabul eden genellemesi pek çok kesimden tepki çekti.
Göçmen karşıtı politikalarıyla bilinen aşırı sağcı İsveç Demokratları'nın Facebook sayfasında yapılan yorumlar feminist vekili bombardımana tutarken, partinin önde gelen milletvekillerinden Katja Nyberg de "Linda Snecker tüm erkekleri tecavüzcü varsayıyor ve hepsinin bu sorumluluğu üstlenmesi gerektiğini söylüyor. Bu sözler, cinsel suçları salgınının gerçek nedenlerini örtmeye yönelik bir ses perdesidir" görüşünü dile getirdi.

Nyberg "Sol Parti kadın-erkek eşitliği için mücadele ettiğini iddia ediyor. O zaman niye bugünün kadınlara yönelik şiddetle ilgili sorunlarının temel nedenlerini saklamakta ısrar ediyor. Kendi toplu göç politikalarının sonuçlarını umutsuzca inkar edip tüm erkekleri suçluyorlar, böylece tecevüzle ilgili olguların üstünü örtüyorlar" dedi.
İsveç Suçu Önleme Konseyi'nin verilerine göre 7556 vakayla 2018 yılında tecavüz sayısında rekor kırıldı. Henüz bu istatistiklerle ilgili etnik arka plan çıkarılmadı, ancak gözler 'olağan şüphelilere' çevrildi.
İsveç'te 2015 yılındaki sığınmacı akını sonrası göçmenlerin toplumsal hayatta aşırı temsil edildiği ve hatta baskın çıktığına dair hem söylemler hem de raporlar var.

İsveç nüfusunun dörtte birini göçmenler oluşturuyor.

1917'de Sosyal Demokrat Parti'den ayrılıp 1990'a dek İsveç Komünist Partisi adıyla varolan Sol Parti, sosyalist ve feminist çizgide politika yapıyor ve Kızıl-Yeşil hükümeti kurulduğunda dışarıdan destek veriyor.

Editör: İsveç Gündemi