Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, YPG'nin terör örgütü PKK'nın uzantısı olduğunu vurgulayarak, "Süryaniler en çok YPG'nin zulümlerine Kamışlı ve Haseke'de maruz kalıyor. Bunlar bir nevi DEAŞ'a karşı olduklarını söyleyerek tiyatro oynayıp dünyayı kandırıyorlar.'' dedi. 

ABD ve Batı ülkelerinin desteğini almak için YPG/PKK'nın kendisini DEAŞ'la savaşıyor gibi gösterdiğini aktaran Kurt, ''Barzani de DEAŞ'a karşı olduğunu söylüyordu ama DEAŞ Musul'a gelince oradaki bütün Asuri, Süryani ve Yezidiler bir gecede yerlerinden yurtlarından edildi. 4 bin Peşmerge oradan kaçarak bölgeyi DEAŞ'a bıraktı. Bunlar bütün dünya kamuoyunu kandırıyorlar. Bunlar DEAŞ ile savaşıyor gözüküp ABD'nin ve Avrupa'nın desteğini almaya çalışıyor." değerlendirmesini yaptı.

"Gazeteci kaçırıp işkence yapıyorlar"
YPG/PKK'nın Suriye'de Süryanilerin mallarına el koyduğunun altını çizen Kurt, şunları kaydetti:

''YPG, dışarıya 'Biz moderniz, demokratız.' diyor ama Suriye'de Süryanilerin restoranlarını bombalıyorlar. Süryanileri öldürüyorlar. Mallarına el koyuyorlar. Okullarımızı kapatıyorlar. Öğretmenlerimizi işkenceden geçirip dövüyorlar. Gazetecilerimizi kaçırıyorlar. Birkaç ay önce bizim gazeteci ve yazar Süleyman Yusuf isminde bir arkadaşımızı kaçırdılar. İşkence yaptılar. Susturmaya çalıştılar ve ölümle tehdit ettiler çünkü gazeteci arkadaşımız benim bahsettiğim haksızlıkları somut delillerle yazıyordu. Dünya ve Avrupa'da yaşayan Süryani lobisinden baskı yapıldı. Bunlar baktı ki gazetecinin arkası var ve bırakmak zorunda kaldılar." dedi.

Terör örgütünün işgal ettiği alanlarda bulunan okullarda etnik aidiyeti esas alan militarist görüşler aşıladığını dile getiren Kurt, ''Süryani okullarında YPG'nin yalan propagandasını yapmak için sahte bir tarih, sahte konular öğretmek istiyorlar, bir nevi akıl yıkamak mahiyetinde. Biz bunu asla kabul etmeyeceğiz. Bunu kabul etmeyince de kaçırılıyoruz, dövülüyoruz ve öldürülüyoruz. Bir öğretmenimizi kaçırdılar. İşkence yaptılar. Öğretmenimiz hala tedavi görüyor." diye konuştu. 

Süryanileri yaşadıkları topraklardan kovmak istenildiğini söyleyen Kurt, ''Biz Süryaniler olarak eski Mezopotamya dediğimiz Türkiye'de Irak'ta Suriye'de ve İran'da yaşıyoruz. Bütün bu bölgelerde aynı tablo ile karşılaşıyoruz. YPG olsun PKK olsun birde devletin silahı altındaki bazı  koruculardan da aynı çileleri çekiyoruz. Öyle bir tablo var ki ''defolun gidin bu topraklardan mal ve mülklerinizi bize bırakın'' diyorlar. Mesela Derkube isminde bir köyümüz var. PKK kesiminden bir aşiret bir aile bunların bütün mallarının yüzde 33'nün tabusunu üzerilerine geçirmişler. Oradaki memurlara rüşvet mi ne vermişler, bizi zor durumda bıraktılar. Bu aynı bu konular için 54 mahkeme açıldı. Davaları geri çekmemiz için tehdit ediliyoruz. Mahkemenin ikisini kazandık. Bu Süryaniler haklarını almak için 52 mahkemeye daha çıkacak. Masraftır, Avukattır, korumadır şudur budur, biz devletten bu mahkemelerin reforma edilmesini bekliyoruz. Konu aynıdır, 54 mahkemeye gerek yoktur'' ifadelerini kullandı. 

İş adamlarının yatırım yapması için devletten beklentilerini anlatan Kurt, ''

Geçen sene köydeydim. Birisi benim arazilerimde çift sürüyor, ekiyor. ''Bana sormadan neden yapıyorsun'' diyorum. Biz istediğimizi yaparız diyor. Enhil köyünde bir korucu bir Süryaniyi adam akıllı dövmüş, hanımı gelmiş, hanımını da dövmüş, bu arkadaş şikayetçi oldu, ardından köyde bu adamın akrabasının bir ev yakıldı. Biz bunu o olaya bağlıyoruz, ve bir nevi bu tehdittir. Devletten beklentimiz bu olayların üzerine ciddi bir şekilde gitmesi. Çünkü Avrupa'da yaşayan Süryaniler o topraklara yatırım yapacaklar. bu tehditler bertaraf edilirse, o topraklara Süryani iş adamlarından yatırımlar yapılır'' dedi. 

Editör: İsveç Gündemi