Almanya, Belçika ve İspanya başta olmak üzere, Birçok Avrupa ülkesi şu anda yeni vakalarda artış görülüyor.
Avrupa'nın bazı ülkelerinde ikinci dalga yaşanıyor. Yeni dalganın Avrupa'nın bir çeyreğini kapladığı ve gelecekte tüm Avrupa'da yeniden bir dalganın yaşanması endişeleri arttırıyor.
Yaşanan yeni dalga ile ilgili İsveç stratejisinin mimarı Anders Tegnell'den açıklama geldi.
Tegnell, "Aynı durumun İsveç yaşanacağı konusunda endişeli değilim" diyerek, ikinci dalganın yaşanmaya başladığı ülkeler için "durum üzücü" yorumunda bulundu.
Birinci dalgadan sonra, birçok Avrupa ülkesinde kısıtlamaların kalkmasıyla birlikte yeniden hız kazanmasının en büyük nedenleri arasında ilk dalganın doğal değil, ülkelerin aldıkları tedbirler sonucunda vakaların düşmesi olarak kabul ediliyor. Karantina ve kısıtlamaların kalkmasıyla birlikte bazı ülkelerde vaka sayılarında yeniden artış olmaya başladı.
Almanya'da, ülkenin halk sağlığı enstitüsü, bir günde 781 yeni vaka tespit edilmesiyle birlikte durumun endişe verici olduğunu açıkladı.
Belçika, ortalama günlük yeni vaka sayısı 100'den 115 vakaya yükseldikten sonra yeni bir dalganın yolda olabileceği endişesini dile getiriyor.
Avrupa Halk Sağlığı Kurumu (ECDC) 'ye göre, diğer 14 ülkede son 14 günlük dönemde artış görülüyor. İngiltere, Fransa, Çek Cumhuriyeti, Romanya ve Bulgaristan'daki vaka sayılarında da artış var.
"Bir artış görüyoruz"
Avrupa'daki durum İsveç Halk Sağlığı Kurumu tarafından takip ediliyor.
Tegnell, "Bu kesinlikle doğru, kademeli bir artış görüyoruz, yani Avrupa şimdi yeniden yükseliş görüyor. Daha önce, eğri düzdü ve şimdi yükselme eğilimi görüyoruz" dedi.
Ancak Anders Tegnell'e göre, bunun karşılaştığımız ikinci bir dalganın başlangıcı olup olmadığını ve enfeksiyonun yayılmasının nasıl devam edeceğini söylemek için henüz erken.
Tegnell, "İkinci bir dalga olup olmadığını bilmek zordur, çünkü bu virüs diğerleri gibi davranmamıştır. İşyerleri gibi belirli yerlerde salgınlar gördüğümüz karma bir durum. Ancak, daha önce büyük bir enfeksiyon yayılımı olmayan yeni coğrafi yerlerde salgınlar görüyoruz, belki de kısıtlamaların fazla gevşetilmesi ile bağlantı olabilir" dedi.
Vakaların arttığı bölgelerde bulunan İsveçli tatilcilerin geri geldiklerinde karantinaya gerek yok diyen Tegnell, İspanya'ya atıfta bulunarak, başta Madrid sert bir darbe aldı. Şimdi, Katalonya bölgesi bunun yerine son zamanlarda yeni vakalar gördü, bu da İngiltere ve Norveç'i ülkeden gelen insanlar için karantina gereksinimlerini yeniden başlatmaya itti. Ancak, enfeksiyon yayılımının arttığı bölgelerden dönen İsveçli tatilciler için karantinaya gerek yoktur" dedi.
Tegnell, pandeminin İsveç'te kısmen biraz daha farklı ele alındığını işaret ederek, salgınla mücadeleyi daha farklı ele aldıklarını belirtti. İnsanlar gönüllü olarak veya semptomları varsa evde kalabilirler. Bunu değiştirmemiz gerekmiyor ifadeleri kullandı.
Tatil sezonu olmasına ve birçok İsveçlinin Avrupa'daki destinasyonlara tatile gitmesine rağmen, aynı zamanda birkaç ülkede vakalarda artış ve ikinci dalga olarak kabul edilen durum, Tegnell'i endişelendirmiyor.
Tegnell,"İsveçli kısım için endişelenmiyorum. Bizi bu kadar etkileyeceğini sanmıyorum, ancak Avrupa salgının artmakta olduğu ülkeler için durum üzücü" dedi.
Tegnell'e göre, enfeksiyon oranlarının yüksek olduğu bölgelerde tatillerinden dönen insanların herhangi bir özel önlem almasına gerek yok.
Tegnell, ikinci dalganın ya da vakaların artış gösterdiği ülkelerde tatilde bulunan İsveçlilerin geri geldiklerinde tedbir alınıp alınmayacağı sorusu üzerine, "Değerlendirmemiz, seyahatin buradaki ana unsur olmadığıdır. Enfeksiyon yayılımı artan ülkelerde, bu dahili bir yayılımdır. Seyahat pandemideki başlangıçta önemliydi. Pandemi başlangıcı sürecinde spor tatilinden ülkeye dönenlerde bir sürü örnek gördüm ve biz bunu o zaman bilmiyorduk büyük bir enfeksiyon yayıldı. Enfeksiyonu izlememize rağmen, sandalyeler arasında düşen vakalar vardı." Ancak şuanda gelinen noktada salgının zaten her yerde var olduğu gerçeği nedeniyle dönüşte semptomları olanlar evde kalabilir ancak buna yönelik özel bir önlem alınmasına da gerek olmadığını vurguladı.
Seyahatin artık enfeksiyonun yayılması için bir önemi yok mu? Sorusu üzerine:
Tegnell, "Başlangıçta enfeksiyon çok daha yüksekti, şimdi tamamen farklı bir durum var. Eve gelecek birkaç vaka enfeksiyonun yayılmasını sağlamayacak, bence İsveç'teki salgının yönünü değiştirme riski az" dedi.
Enfeksiyonlu bölgelerden eve gelen tatilciler nasıl davranmalıdır? Sorusuna ise:
Tegnell, "İnsanları karantinaya almak önemli değildir. Diğer herkes için geçerli olan şeyler onlar içinde geçerlidir. Kendilerini gönüllü olarak karantinaya alabilirler ve belirtileri varsa evde kalmalılar" dedi.
İsveç'te başından beri kısıtlama olmadığı gibi, yine kısıtlama yok.
İsveç'te bir bütün olarak, yeni vakalarda eğri aşağı doğru seyrediyor ve ayrıca hastanelerde bakılan ve yoğun bakım tedavisi gören hasta sayılarında da resmi rakamlara göre düşüş gözleniyor. Ancak bu hafta, hastaneye kabul edilen korona hastalarının sayısında aniden bir artış başladığı Stockholm'de ivme kırıldı. Son dönemlerde hastanede tedavi gören kişi sayısı 72'den 88'e yükseldi.
Konuya dair değerlendirmede bulunan Tegnell, halihazırda vaka sayıları düşük, ufak oynamaların olmasıyla süreci bir bütün olarak yorumlamak doğru olmaz ifadeleri kullanarak, "Çok az vaka var. Bundan bir sonuç çıkarmadan önce biraz beklememiz gerekiyor" dedi.
Şu anda Dışişleri Bakanlığı'nın seyahat önerileri hakkında yeni bir bilgilendirme yok.
Dışileri Bakanlığı basın servisi soru üzerine mail yoluyla yaptığı bilgilendirmede şunlar yer aldı: "Koronavirüsün yayılması ile ilgili olarak, enfeksiyonun toplumun bir bütün olarak etkilerine ve hareket özgürlüğüne bakıyoruz. Enfekte olmuş kişilerin sayısını değil, farklı ülkelerdeki durum gün boyunca izleniyor ve İsveç'in büyükelçilikleri ve diğer ilgili makamlarla sürekli bir diyaloğumuz var, bu yüzden gerekirse hızlı bir şekilde karar vermeye hazırız" dedi.
