Rusya'nın iddiasına göre Wallenberg, 1947 yılında, Sovyet gizli servisi tarafından kontrol edilen Lubyanka Hapishanesi'nde hayatını kaybetti. Fakat Wallenberg'in akıbetiyle ilgili olarak bugüne kadar kesin bir kayıt ortaya koyulamadı.
Wallenberg'in akrabaları, kendisinin akıbetine dair ipucu teşkil edebilecek belgelere erişim talebiyle Rusya Federal Güvenlik Servisi'ne (FSB) karşı dava açmıştı. Davayla ilgilenen Rus mahkemesi ise söz konusu belgelerin diğer başka kişiler hakkında kişisel bilgileri de içerdiği gerekçesiyle talebi reddetti. Red kararına rağmen Wallenberg'in akrabaları itiraz haklarını kullanacaklarını belirttiler.
Raoul Wallenberg, İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru dağıttığı binlerce pasaportla ve İsveç'in elçilik binasının diplomatik dokunulmazlığı sayesinde binlerce Macaristan Yahudisini soykırımdan kurtarmayı başarmıştı. Fakat Sovyetler Birliği'nin Budapeşte'yi işgaliyle birlikte 17 Ocak 1945 tarihinde, Sovyet yetkililer tarafından casusluk iddialarıyla gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra ortadan kaybolan Wallenberg'in akıbeti bugün halen belirsizliğini koruyor. İkinci Dünya Savaşı esnasında Türkiye'nin Rodos Başkonsolosu olarak görev yapan ve pek çok Yahudinin kurtarılmasını sağlayan Türk mevkidaşı Selahattin Ülkümen gibi Wallenberg de, İsrail'in savaş sırasında Yahudileri kurtarmak için çaba gösterenlere verdiği Uluslararası Dürüstler listesinde yer alıyor.
QHA
