AB ülkelerinin destek görüşmelerinde de fikir ayrılıklarına en önemli etken olarak bu konular gösteriliyor ve bu durumdan en çok sınır bölgesinde yaşayanlar rahatsız.

Sınır bölgesinde yaşayan vatandaşlar, komşu ülkeler arasındaki sınırların kapalı olmasının giderek mantıksız hale geldiğini belirtilerek, sınırların biran önce açılması çağrısında bulunuyor. Alınan kısıtlama kararlarının direk olarak toplumsal ilişkileri olumsuz etkilediği söyleniyor. 

İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya arasındaki sınır gerilimi devam ediyor. İsveç tarafından her hangi bir sınırlama bulunmuyor. Ancak komşu ülkelerin İsveçlilere uyguladığı kısıtlamalar özellikle sınırda yaşayan İsveçlileri üzüyor.

Sınır bölgesinde yaşayan birçok İsveçli yapılan uygulamaları anlamsız buluyor ve alınan kararların tarihi komşuluk değerlerine zarar verdiğine inanıyor.

Värmland'da kamp sahibi Christer Fransson, Norveç ile kapalı sınır hakkında ki görüşlerini dile getirdi. Norveç Cuma günü yaptığı açıklamada, Värmland'ında aralarında bulunduğu dört bölgeden İsveçlilerin tekrar ülkeye gidebileceğini duyurunca büyük sevinç yaşandı ama bu yeterli değil diyor Fransson.

İskandinav ülkeleri arasındaki sınırlar dört aydan fazla bir süredir tamamen veya kısmen kapalı. Her geçen gün, bu kısıtlamalar İskandinav ülkeleri arasında giderek mantıksız hale geliyor. Tekrar açılma zamanı geldi ifadeleri kullandı.

Meselenin merkezinde tüm bölgelerin insanları ve ekonomileri var. Fransson'a göre, bu aynı zamanda arkadaşlarla ve ailelerle olan ilişkilerle de ilgili.

Sınırların kapatılmasının korona virüs salgınına karşı herhangi olumlu bir etki yaptığını gösteren çok az kanıt var. Torne Nehri'nin Finlandiya tarafında, enfeksiyonun yayılması İsveç tarafındakinden daha kötüdür. Yine de, Finliler kabul ediliyor ama o taraftan İsveçliler kabul edilmiyor. İsveç sınırları açık, Norveçliler, Danimarkalılar ve Finlilerin sınırlarımız dahilinde seyahat etmesini serbest bıraktık ve bir İsveçli aslında burada tatile gelen birinden daha bulaşıcı değildir.

Bütün dünya gibi İskandinav ülkeleri de eşsiz bir tarihsel aşamada. Gelecekte, bizi birbirimize daha bağımlı hale getirmesi gereken bir süreci yaşıyoruz. Özellikle İsveç ve Finlandiya, savunma ve güvenlik konularında iyi gelişmiş ve önemli bir işbirliğine sahiptir. Hiçbirimiz NATO üyesi değiliz ve Rusya'nın dış politika hedefleri nedeniyle, hem doğrudan hem de dolaylı olarak etkileniyoruz.

Fazla güçlü değiliz ve bu nedenle birbirimizin bilgi ve desteklerine ihtiyacımız var.

Christer Fransson, sözlerine şöyle devam ediyor:
 
AB destek konularında da aramızda farklılıklar var.

AB'nin kriz paketi Birliği uzun vadede güçlendirebilir, ancak şu anda kriz bu işbirliğini zayıflatmış görünüyor. Bu açıdan da, Kuzey AB ülkelerinin mümkünse Brüksel'de ortak bir girişime sahip olmaları gerekiyor.

Avrupa bağlamında, benzer şekilde farklı görüşlere sahibiz. İskandinav modelimiz var ve ülke konuları itibarıyla kendi başlarına korunmaları zorlaşıyor.

Başarı ve başarısızlık her alanda farklı olabilir, ancak iç politik tartışmalarında sorun yaşandığında, İsveç plakalarına şüpheli ve İsveçlilere farklı bakılması, komşularınıza güveni daha da zorlaştırıyor.

Bu tutumun değişmesi ve toplumun yeninden güvenle içiçe yaşaması gerekir ifadeleri kullandı.

Editör: İsveç Gündemi