Tegnell, yapılan eleştirilerin yersiz olduğunu belirterek, ""Bir şekilde bu hastalıkla yaşamak zorundayız" ifadeleri kullandı.

Anders Tegnell, toplumda covid-19'un düşük yayılma senaryosunu terk ediyor.

Aynı zamanda, ikinci bir dalganın risklerini küçümsediği eleştirisini de kabul etmeyerek "Anlayamıyorum" diyor.

Toplumda enfeksiyonun yayılması artıyor ve devlet epidemiyoloğu Anders Tegnell şimdi ikinci bir dalgadan bahsediyor. Bu gelişme, Halk Sağlığı Kurumu'nun 1 Eylül'de hükümete sunduğu son raporunda ifade ettiği şeye aykırıdır: "Önümüzdeki yıl İsveç'te covid-19'un yayılmasındaki en olası gelişme, yerel salgınlarla birlikte nispeten düşük bir genel yayılmadır" ifadelerine yer veriliyor. İkinci dalganın geleceği belli olmasına rağmen niçin böyle ifadelere yer verildi sorusuna:

Tegnell, "Hayır, ne İsveç'te ne de başka bir yerde bu gelişme olmadı" ifadeleriyle cevaplıyor

Bu yanlış değerlendirmeleyi nasıl yaptınız?

"Bu hastalığın nasıl geliştiğini değerlendirmek çok zordur. Her zaman senaryolar ürettiğimizi söyledik. Toplayabileceğiniz ve bakabileceğiniz yüz yıllık verilere sahip olduğunuz hava durumu tahminleri gibi değil. Burada dış dünyaya bakarsınız, orada nasıl geliştiğini görürsünüz ve aynı şekilde devam edeceğini varsayarsınız" dedi.

Toplumda bölünme yok

Enfeksiyonun İsveç'e ulaşmasının üzerinden neredeyse on ay geçti. Tegnell sert eleştiriler aldı. Ancak toplumda İsveç stratejisi hakkında bir bölünme ya da kutuplaşmış bir tartışma olacağına inanmıyor.

Tegnell, "İsveç toplumunda bölünmemiz yok. Otoriteye, politik düzeye ve sağlık hizmetlerine inanılmaz derecede yüksek bir güven var".

Soru: Strateji konusundaki tartışmanın bazen oldukça hararetli olduğunu düşünmüyor musunuz?

Yanıt Tegnell: "Medyada ki tartışmalar, toplumda devam eden bir tartışma değil. Bunun politik olarak çarpıtıldığı ABD'deki gibi değil, örneğin bir maske takmak için pozisyon almak. Almanya ve Fransa'da yetkililere karşı da güçlü protesto hareketleri yok. Nüfusun büyük bir kısmı, bunu mümkün olan en iyi şekilde uygulama konusunda hemfikir".

"Salgına eğilimli bir hastalık"

İsveç dört aşı anlaşması imzaladı. Aşı koordinatörü Richard Bergström, her şey plana uygun giderse tüm öncelikli grupların bu baharda aşılanabileceğini umuyor. Bu gerçek olsa bile halkın bu yaz normal bir hayata dönemeyeceğini söylüyor Tegnell.

"Her nasılsa bu hastalıkla yaşamak zorundayız. İyi bir aşı olursak, bir şekilde yaşayabiliriz, ancak kaç tanesini aşılayabileceğimizi veya ne sıklıkla aşı yaptırmanız gerektiğini bilmiyoruz. Birçok belirsizlik var" dedi.

Bir Harvard araştırması, 2025 yılına kadar covid-19 salgınlarını tahmin ediyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tegnell: "Ne kadar aşı kapsamı aldığımıza, aşıların ne kadar iyi olacağına ve bağışıklığın ne kadar süreceğine bağlıdır. Bu salgına eğilimli bir hastalıktır. Bu hastalığın birçok insanın bir araya geldiği ortamlarda her zaman salgın oluşturma potansiyeline sahip olacağına inanıyorum".

İyileştikten sonra, gelecekte virüs salgınlarıyla nasıl başa çıkacağız?

"Tarihi deneyime baktığınızda maalesef bir dahaki sefere çok daha iyi olamayacağımız bir durum. Bu, Asya ve Hong Kong gribinden görülebilir. Büyük sorunların ne olacağını tahmin etmek çok zor. Önceden olanlara hazırlık yapma eğilimimiz var. Ancak genellikle aynı şey bir daha olmaz".

Mesafeyi korumak daha kolay olmalı diyor

Anders Tegnell, gelecekte benzer pandemilerin vurabileceği sosyal düşüncemizi inşa etmemiz gerektiğine inanıyor. O halde mesela malzeme teslimi 24 saat sürerse çalışmayan bir sağlık hizmetine sahip olamayız.

Tegnell, "Bunun gibi şeylerle tıbbi riskleri düşünebilen yaşlılara da bakmalıyız. Güvenli çalışma imkanına sahip eğitimli personele sahip olmalısınız. Böyle bir durumu halledebilecek bir okulumuz olmalı ki öğrenciler iyi bir eğitim alsın. Mesafemizi korumanın biraz daha kolay olduğu, toplu taşıma araçlarında kalabalıklaşmadan çalışabileceğimiz bir toplum inşa etmeliyiz. Yapabileceğimiz çok şey var" dedi.

Eleştiriyi anlamıyorum

Soru: Enfeksiyonun yeniden yayılma risklerini küçümsediğiniz için eleştiriliyorsunuz. Bu eleştiriyi nasıl görüyorsunuz?

Yanıt: "Anlayamıyorum. Diğer ülkelerde bunun asla tamamen kurtulamayacağımız bir şey olduğu söylendi. Bunun uzun süre devam edecek bir hastalık olduğu netleşmiştir."

Soru: Enfeksiyonun yayılması sırasında önemli olaylarda yanlış hükümler verdiğiniz için de eleştiriliyor musunuz?

Yanıt: "Hep o zamanki senaryolara göre risk değerlendirmeleri yaptık. Daha sonra dikiz aynasına geri dönüp "o zaman öyle düşündünüz "üç ay sonra nasıl sonuçlandığını görün" demeniz, o andaki risk söz konusu olduğunda alakalı bir argüman değildir. Bu tamamen yanlış."

Soru: Svenska Dagbladet'teki bir makaleye göre, hükümet ile Halk Sağlığı Dairesi arasında bir sürtüşme meydana geldi. Stefan Löfven sana olan güvenini kaybetmiş görünüyor bu düşünceyi paylaşıyor musun?

Yanıt: "Hayır, hiç de değil. Güvendiği kişi ben değil, otoritedir ve bu güven bozulmaz, devam eder. Diyaloğu yöneten her şeyden önce patronum Johan Carlson ve böyle bir şeye dair hiçbir işaret yok. Artık hükümete resmi talepler göndermememiz, o kadar iyi bir diyaloğa sahip olmamızdan kaynaklanıyor ki artık bunun için zaman harcamamıza gerek kalmıyor." ifadeleri kullandı.

Editör: İsveç Gündemi