İsveç'in birçok yerinde çocuk doğurma 2000'li yıllarda şimdiye kadarki en düşük seviyeye indi.
Yapılan araştırmalar, çocukların giderek daha fazla bir sınıf sorunu haline geldiğini gösteriyor.
Araştırmacı Martin Kolk, daha az gelire sahip insanların çocuk sahibi olmayı giderek daha zor bulduklarını söylüyor.
İstatistik İsveç'ten ( SCB ) alınan son rakamlar, İsveç'teki doğum oranının keskin bir şekilde düştüğünü gösteriyor. 2022'nin ilk dokuz ayında yenidoğan sayısı 2021'in aynı dönemine göre yüzde 7,7 azaldı.
İstatistik İsveç'te istatistikçi olan Rasmus Andersson, 2005 yılından bu yana en düşük doğum sayılarına yakın olunduğunu ve 2005 yılında Ocak ve Eylül ayları arasında yaklaşık 78.000 çocuğun doğduğunu söyledi.
2022 yılında ise bu rakam 81.550 doğum olarak kayıtlara geçti.
Rasmus Andersson, 2010'dan beri doğurganlığın azaldığı eğilimin devamı olduğunu belirtti.
Otuz belediyede bu yılki doğum oranı, milenyumun başlangıcından bu yana en düşük seviyede. Lund, Täby, Luleå ve Gislaved belediyeleri dahil.
İstatistik İsveç'te demograf olan Vitor Miranda'nın düşüncesine göre, 2021'den 2022'ye keskin düşüş ile ilgili nedenleri ifade ederken: "İsveç'te doğurganlığın ebeveyn sigortasıyla güçlü bir bağlantısı vardır. Bu nedenle insanlar çocuk sahibi olmadan önce iş piyasasında yer edinmek isterler. Bu, bir kriz ve durgunluk olduğunda, çocuk sahibi olmadan önce genellikle daha fazla okumak veya birkaç yıl daha çalışmak istediğiniz anlamına gelir" dedi.
Buna benzer durum, 90'ların kriziyle bağlantılı olarak açıkça görülüyordu. Ancak bu dönemde 90'ların krizi gibi bir durum olmamasına rağmen böyle bir durum yaşanması şaşırtıcı olarak görülüyor.
En fazla çocuğa zengin erkekler sahip oluyor
Çocuk doğumlarındaki azalma eğilimi, birkaç yıldır Avrupa, ABD ve Asya'nın bazı bölgelerinde de göze çarpmaktadır. Stockholm Üniversitesi demografik araştırmacısı Martin Kolk'a göre bu, "hala net bir açıklaması olmayan küresel bir kültürel model".
Bununla birlikte, araştırmacının kurabildiği bir şey, sınıf ve çocuk doğurma arasında bir bağlantı olduğudur. Yakın zamanda yayınlanan bir çalışmada, 1940 ile 1970 yılları arasında doğan İsveçliler için yıllık gelir ve çocuk sayıları incelenmiştir.
"Zamanla, hem erkekler hem de kadınlar için yüksek gelirin fazla çocuk doğurma ile giderek daha fazla ilişkilendirildiği çok açıktır." diyen Martin Kolk, bunun çocuk doğurma konusunda bir kutuplaşma olduğunu gösterdiğini söyledi.
Çalışma, düşük gelirli insanların çocuk sahibi olmayı giderek daha zor bulduğunu, zengin erkeklerin ise daha fazla çocuğa sahip olduğunu gösteriyor.
Bunun arkasında ne olduğuna dair değerlendirme yapan uzman: "Bir açıklama üzerinde spekülasyon yapacak olursam, iyi bir ebeveyn olma standardı her zaman yükseliyor" diyen Martin Kolk, gereksinimleri karşılamak için giderek daha fazla kaynağa ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
"Standartlara göre yaşamak için gerekli olanaklara veya kaynaklara sahip olmadığınızı düşünüyorsanız, giderek daha fazla potansiyel ebeveyn, kendilerini yeterince yüksek bir gelire sahip olmadıklarını düşünürlerse, çocuklarından vazgeçebilirler" dedi.
Göçmenler ve yaşlılar telafi ediyor
Yıllar içinde, İsveç'te çocuk doğurma oranı bir aşağı bir yukarı dalgalandı. 1990 krizinden sonra doğum oran ciddi oranda fırladı. İstatistik İsveç'ten alınan toplam doğurganlık istatistiklerine göre, birkaç yıl sonra eğri keskin bir şekilde aşağı doğru döndü.
2010 yılında bir kadın ortalama 1,98 çocuk doğurdu. 2022'de aynı rakam kadın başına 1,67 çocuk seviyesine indi.
Nüfus bu şekilde kendini yeniden üretmeyi başaramasa da, İsveç'te yaşayanların sayısı art arda artarak bugün 10,5 milyonu bulmuştur. Artan ortalama yaşam beklentisiyle birleşen büyük bir göç, azalan doğum oranını telafi etti.
