Tepkimi ilk olarak İsveç TV ekibinde mihmandarlık yapan ve kuru muhalefet etmek dışında siyasete herhangi bir katkısı olmadığı aşikar olan Tuğba Tekerek’e gösterdim. Birkaç gün sonra röportajı gerçekleştiren İsveçli gazeteci Bengt Norborg’dan bir e-mail aldım. Daha uzun süreli bir mülakatımı yayınladıklarını yazıyordu. İlkine tamamen zıt, olumlu bir içerikle yayınlanmıştı. Kendisiyle gerçekleştirdiğimiz telefon görüşmesinde de, “Filipinler ve Hindistan” örnekleriyle yan yana yayınlama fikrini benimle paylaşmadıkları için özür diledi. Anlattıklarımı dikkatle dinledi. İsveç’te yaşayan Türk vatandaşlarının daha önceki yayına verdikleri tepki ile benim itirazım birleşmiş ve sonuçta ortaya İsveç televizyonunun ikinci yayını çıkmıştı.
İsveç’teki Türk vatandaşlarından gelen mesajlarda, İsveç televizyonundaki birer hafta arayla gerçekleşen bu iki taban tabana yayına duyulan şaşkınlık ve mutluluk vardı. Ne diyelim, yanlış hesap Stockholm’den dönmüş oldu.