İsveç'te gitgide daha çok yaygınlaşan ve adet haline gelen 'ölüm temizliği', sarsıcı bir konu başlığı olsa da aslında sadeleşme ve geride kalanların hayatını kolaylaştırma amacıyla ortaya atılan ve hayatın içinden önerilerle artık uzmanlar tarafından da desteklenen bir kavram haline gelmeye başladı.

Ölen kişinin yakınları için onun eşyalarına bakmak acı vericidir. Sevdiklerinizin siz öldükten sonra eşyalarınızı bulduklarında nasıl hissedeceklerini düşünmek, eşyalarınızı toplamaya başlamak için ihtiyacınız olan itici güç olabilir. Buna "İsveç ölüm temizliği" deniyor. "İsveç ölüm temizliği", bu hafta prömiyerini yapacak yeni bir televizyon programıyla gündeme geldi.

"ÖLÜMÜN DAHA KOLAY KABUL EDİLMESİNİ SAĞLIYOR"

Buradaki fikir, beklenmeyen bir ölüm durumunda aile üyelerinize fazladan bir yük bırakmaktan kaçınmak için ihtiyaç duymadığınız gereksiz eşyaları temizlemekten ibaret. Bu temizliği savunanlar zihinsel sağlıkta iyileşme, ölümün daha kolay kabul edilmesi ve geride kalanların üzerindeki yükün hafifletilmesinden bahsediyorlar.

Bir yakınını kaybeden herkes, onun eşyalarını görmenin duygusal olarak bedelini bilir. Uzmanlar, bu tür bir temizliğin bu yükü hafifletebileceğini söylüyor.

"BAŞKALARI BUNU YAPMAK ZORUNDA DEĞİL"

İsveçli sanatçı Margareta Magnusson'un 2017'de yazdığı "İsveç Ölüm Temizliği" adlı kitabında ortaya atılan fikre göre, siz öldükten sonra başkalarının bunu yapmak zorunda kalmaması için eşyalarınızı temizlemek doğru bir tercih olabilir. Şimdi bu kitap, aynı adla yeni bir televizyon progamına ilham verdi. "Nazik İsveç Ölüm Temizliği Sanatı" adlı program, bu hafta Peacock kanalında başlayacak.

Şimdi 80'li yaşlarında olan yazar Magnusson, kitabında ölüm temizliğinin, ölümün kaçınılmazlığının hikayesi olmadığını söyleyerek, "Daha çok hayatın, sizin hayatınızın, iyi ve kötü anıların hikayesi. Sakladığınız iyiler. Sildiğiniz kötü"ler ifadesini kullanıyor. Uygulamanın kökleri minimalizme ya da değerli şeyleri saklama ve o kadar önemli olmayan her şeyi kaldırma temeline dayanıyor" dedi.

Daily Mail'e konuşan "Organize Yaşam" kitabının yazarı Shira Gill, "Minimalizm, kişiselleştirmek ve korumaya karar verdiğiniz şeyleri saklamakla ilgili. Herkesin kendi ve yaşam tarzı için doğru miktarı olduğuna inanıyorum" dedi.

"SİNİR STRES SAHİBİ OLMA ÜZERİNDE ETKİLİ"

Psikolog Carolyn Rubenstein, dağınıklığı azaltmanın, görsel stresi azaltmak ve sakinlik duygularını teşvik etmek de dahil olmak üzere çeşitli faydaları olduğuna dikkat çekti.

Yapılan bir çalışma, 60 kadının ev ortamlarını nasıl tanımladığını inceledi. Çıkan sonuç, alanlarını daha dağınık ve daha az dinlendirici bulanların stres hormonu kortizol düzeylerinin daha yüksek olduğu yönünde. Bu kişiler ayrıca, evleri daha minimal olan kadınlara kıyasla gün boyunca sürekli olarak daha kötü ruh hallerine sahiptiler.

Editör: İsveç Gündemi