Şu anda hayatını engelli olarak sürdürmek zorunda kalan talihsiz gurbetçi Kürşat Uğurlu, AA'ya hastalık sürecini anlattı.
Altı ay önce işten geldikten sonra yürüyemediğini ve acile giderek bölge hastanesine müracaat ettiğini aktaran Uğurlu, ilk tedavisinin ardından, ''bir şeyin yok'' diye ağrı kesici verilerek eve gönderildim'' dedi.
Kendisinde düzelme olmayınca tekrar hastaneye başvuran Uğurlu, '' bu sefer fizik tedavisi önerilerek tekrar eve gönderildim. Günlerce evde yattım ve sağlığımın kötüye gittiğini fark edince tekrar hastaneye başvurarak, emarının çekilmesini istedim'' dedi.
İki aylık bir beklemeden sonra emar çekildiğini söyleyen Uğurlu, emar görüntülerine bakan doktorun, ''bel sinirlerinde sıkışma var'' diyerek jimnastik yapmasını önerdiğini ifade etti. Ağrıları dayanılmaz hale gelince iki büklüm Türkiye'ye memleketi Kayseri'ye acil gittiğini kaydeden Uğurlu, orada özel bir hastaneye başvurduğunu ve Beyin Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Murat Ateş tarafından acil şekilde ameliyata alındığını belirtti.
''Doktor Ateş'in emar görüntülerine baktıktan sonra, bel fıtığımın patladığını ve sağ bacağıma vurduğu teşhisi koydu'' diyen Uğurlu, doktor Ateş'in ''şans eseri felç geçirmeden bu zamana kadar ayakta kalmışın'' dediğini vurguladı.
Geç ameliyat olmaktan dolayı felç riskinden kurtulduğunu ama sakat kalmaktan kurtulamadığını ve hayatının sonuna kadar yarım insan gibi yaşayacağını hatırlatan Uğurlu, anında teşhis koyarak kendini felç olmaktan kurtaran doktor Murat Ateş'e teşekkür ederek, İsveç'te hukuk mücadelesini başlattı.
İyi İsveççe bilmediğine işaret eden Uğurlu, hukuk mücadelesi esnasında başta Türkiye'nin İsveç büyükelçiliği olmak üzere, Türk sivil toplum örgütleyenlerinden yardım beklediğini sözlerine ekledi.
Editör: İsveç Gündemi
