İsveç'te açıklanan yeni bilgilere göre, toplam vaka sayısı 26 bin 670 olarak kayda geçti. Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden toplam kişi sayısı 3 bin 256 olarak açıklandı. Hafta sonu ve haftanın ilk günü vaka ve can kayıplarının sayısal olarak düştüğü gözlenirken, bu rakamların ne kadar doğru olduğu sorusunu akla getiriyor. Haftasonu raporların genelde yapılmadığı ve haftanın ilk gününde 14:00 itibarıyla bilgilerin paylaşılması rakamlar üzerinde acaba doğrumu düşüncesi yaratırken, Halk Sağlığı Kurumu genel gidişatın iyiye işaret olduğunu belirtti.

Haftanın ilk basın toplansına: Halk Sağlığı Kurumu, Devlet Epidemiyolog Yardımcısı Anders Wallensten, Ulusal Sağlık Kurulu kriz yönetim müdürü Johanna Sandwall, Ulusal Sosyal Hizmetler Kurulu Bölüm Başkanı Thomas Lindén ve İsveç Sosyal Koruma ve Hazırlık Ajansı danışmanı Svante Werger katıldı.

İşte basın toplantısı notları:

Halk Sağlığı Kurumu Devlet Epidemiyolog Yardımcısı Anders Wallensten:

Dünya genelindeki bilgilere değinerek konuşmasına başlayan Wallensten, dünya genelinde yaklaşık 4 milyon vaka ve 279 bin ölümün olduğunu, Avrupa'da bu sayısının 1.2 milyon vaka ve 147.000 ölüm olduğunu belirterek, koronavirüs salgınının devam ettiğini söyledi.

Daha önce olduğu gibi, Avrupa'da bir miktar düşüşle salgının devam ettiğini ifade eden Wallensten, birçok ülkenin kısıtlamaları hafifletmeye başladığını ve önümüzdeki sürecin virüsle mücadelede daha belirgin olacağını söyledi.

Halk Sağlığı Kurumu Devlet Epidemiyolog Yardımcısı Anders Wallensten:

İsveç'teki vaka ve can kayıplarıyla ilgili bilgileri paylaşan Wallensten, İsveç'te, toplam vaka sayısının 26 bin 670'i bulduğunu ve son bir günde şuana kadar sisteme giren 31 yeni can kaybı ile birlikte toplan can kaybının 3 bin 256'ya yükseldiğini belirtti.

Genel durumun daha iyiye gittiğine dikkat çeken Wallensten, sisteme giren teyit edilmiş vaka ve can kayıplarının birikmiş işler nedeniyle geç geldiği ve bu rakamların biraz daha yüksek olabileceğini söyledi.

Ülke genelindeki genel eğrinin pozitif göründüğü yerlerde bile yoğun bakım vakaları olduğunu ifade eden Wallensten, "Yoğun bakım yatan hasta bakımında süregelen düşüş eğilimi var" diyerek yoğun bakımda 1.738 hastanın tedavi gördüğünü ve bu sayıların yüksek olmasının sebebi uzun süren tedaviler olduğuna vurgu yaptı.

Ölümlerin bildirilmesi ile ilgili gecikmiş işler olduğunu tekrar hatırlatan Wallensten, bu sayıların önümüzdeki günlerde sisteme yansıyacağını belirtti.

Skåne, Västernorrland,  ve Blekinge bölgelerinde vakalarda bir yükseliş olduğu ancak bu yükselişin sağlık personellerinin test taraması ile ilişkili olduğunu belirtti.

Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu kriz yönetimi yöneticisi Johanna Sandwall:

Yoğun bakım hastalarıyla ilgili ülke genelinde solunum cihazına ihtiyaç duyan hasta sayısında düşüş olduğunu ve 466 hastanın halihazırda solunum cihazına bağlı tedavi gördüğünü belirten Sandwall, yoğun bakım sayısında artış olsa da genel olarak bu hastaların bütününün solunum cihazına ihtiyaç duymadığını belirtti.

Mevcut hasta sayısı azalıyor, yoğun bakım sayısı düşmesinin doğal olduğunu belirterek, yoğun bakım mevcut yerlerin sayısı arasındaki kapasite, son haftalarda olduğu gibi yaklaşık yüzde 30'dur dedi.

Bazı bölgelerde sağlık sistemi üzerinde yoğun bir baskı olduğunu ancak sağlık sisteminin durumla baş ettiğini ifade eden Sandwall, "Bu, operasyonlarda daha fazla öngörülebilirlikten kaynaklanmaktadır" ifadeleri kullandı.

Ayrıca, şu anda kritik öneme sahip olan bir bölge veya belediyenin olmadığının altını çizen Sandwall, birçoğunun koruyucu ekipman konusunda önemli bir çabası olduğunu belirtti.

Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu'nun acil durum hazırlık müdürü Johanna Sandwall, ekipman talebinde bulunmayan bölgelerle de görüştüklerini dile getirerek, bu bölgelerin mevcut imkanlarla mücadele etmekte yeterli olduğunu söylediğini belirtti.

Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu Bölüm Başkanı Thomas Lindén:

Koronavirüs salgınıyla birlikte ortaya çıkan bir başka unsur olan rehabilitasyon sürecinden bahsederek, "çoğu hasta hastanelerde ve yoğun bakımda, bu özel dönemde normal yoğun bakımdan çok daha fazla tedavi görüyor. Covid-19'u ağır geçirip tedavi alan hastaların çoğunda altta yatan hastalıkları vardır. Yoğun bakım alan hastaların uzun dönem sonuçları olabilir" diyerek bu hastalarla ilgili rehabilitasyon süreci ile ilgili çalışmalar yaptıkalrını belirtti.

Diğer şeylerin yanı sıra, solunum kasları etkilenebilir ve nörolojik bozukluklar da ortaya çıkabilir diyen Lindén, "Fonksiyonel yeteneği yeniden kazanabilmek için rehabilitasyona ihtiyaç duyan herkes böyle yüksek bir kaliteye sahip olmalıdır. Birçok uzman bunu fark eder ve bu süreç planlama aşamasındadır" dedi.

Bu hafta Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu, bu büyük görevdeki tedaviye yardımcı olacak bir paket yayınladı.

Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu Başkanı Thomas Lindén, yetkililerin sağlık hizmetleri yöneticileri için yayınladığı bilgi desteğinden bahsederek, diğer şeylerin yanı sıra şunları söyledi:

"Örneğin yoğun bakımda alınan önlemlerin poliklinikte alınması gerekebilir. Bu hazırlık gerektirir."

Lindén, hafta sonunda sağlık ve bakım personeline süreçle ilgili bilgi yayınlanacağını söyledi.

İsveç Sosyal Koruma ve Durumsallık Ajansı (MSB) Danışmanı Svante Werger:

"MSB, tüm topluluğun pandemi ve sonuçlarıyla başa çıkabilmesini sağlamak için çalışıyor" diyerek, "MSB, 21 Mart'tan bu yana davranışlarımız hakkında sorular soran Kantar / Sifo ile işbirliği yapıyor." dedi.

Sağlık hizmetlerine ve Halk Sağlığı Kurumu'nun çalışmasına duyulan yüksek güven istikrarlı bir şekilde devam ettiğini belirten Werger, "Sağlık hizmetlerine yüzde 81 ve Halk Sağlığı Kurumu'na yüzde 77 güven duyuluyor" dedi.

Araştırmaya göre, yaşlı bakım evlerine olan güven ciddi oranda düştü ve yaşlı bakımı en çok güven kaybeden kategoriler arasında yer alıyor.

İsveç Sosyal Koruma ve Durumsallık Ajansı (MSB) Danışmanı Svante Werger:

Huzursuzluğun zamanla azalma eğilimi var. İnsanlar aynı zamanda salgın sırasında davranışlarını nasıl değiştirdiklerine karar verebilirler diyen Werger, Mağazalarda, restoranlarda, toplu taşıma araçlarında ve daha fazlasında mesafe koruma konusundaki uyum yüzde 80 ila 90'nı bulduğunu belirtti..

Werger, tavsiyelere uymaya devam etmek, mesafeyi korumak ve hijyene dikkat etmenin önemli olduğunu vurguladı.

Editör: İsveç Gündemi