Pandemi sürecinde İsveç'teki ölüm oranlarını artıran en önemli etkenlerden biri olan salgının huzuevlerindeki yayılımından sonra, yetkililer yaşlılarla teması durdurmak için ziyaretler başta olmak üzere bir çok kısıtlama getirmişti.
Bugün basın toplantısı düzenleyen Sosyal İşler Bakanı Lena Hallengren, yaşlılara yönelik açıklamalarda bulundu.
Hallengren, "pek çok yaşlı insan ve yakınları için, ulusal yasaklama emri, salgın sırasında en zor kısıtlamalardan biri olmuştur. Bu nedenle, bu alınması zor bir karardı" diyerek, "1 Ekim'den itibaren yasaklama kararının sona ermesinden içtenlikle mutluyum" ifadeleri kullandı.
1 Ekim itibarıyla ülke genelindeki tüm huzuevlerinde uygulanan ziyaret kısıtlamaları kaldırılarak, kontrollü bir şekilde ziyarete açılıyor.
Hallengren, kısıtlamaları kaldırırken çok dikkatli olmak gerektiğine dikkat çekerek, salgının yayılmasında ülke olarak iyi noktaya gelindiğini ve herşey çok iyi gidiyor olsa bile, yeni salgınlardan etkilenebiliriz. Bu, yaşlılar ve yakınları için büyük bir sorumluluk anlamına gelir ve bu nedenle her birimiz büyük sorumluluk almalıyız ifadeleri kullandı.
Yaşlı bakım evlerinin yeniden ziyaretlere açılması, yaşlıların yakınlarıyla temas anlamına geliyor. Gribal enfeksiyon döneminin başlangıcında böyle bir karar almanın yansımaları nasıl olacak merak ediliyor.
Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu Genel Müdürü Olivia Wigzell, kararda birçok farklı faktörün rol oynadığını söyledi.
"Personeli test etme fırsatı, yaz başından bu yana önemli ölçüde arttı" diyen Wigsell, enfeksiyonun yaşlı konutlarında yayılmasının da neredeyse durduğunu belirtti.
"Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu, belediyeleri desteklemek için pandemi sırasında özel konutları da içeren bağlayıcı kurallar kabul etti" diyen, Olivia Wigzell, düzenlemelerde, diğer şeylerin yanı sıra, şirketlerin kaliteli bakım ve destek sağlamak için bir risk analizi yapması gerektiğini belirtti.
Basın toplantısında konuya dair bir açıklama da İsveç Halk Sağlığı Kurumu Genel Müdürü Johan Carlson'dan geldi.
Carlson: Halihazırda yaşlı bakım evleri ve toplumda salgının düştüğünü, özellikle bakım evlerindeki enfeksiyon durumunun çok düşük olduğunu belirtti. Yaşlıların konutlarda kapalı kalmaları ve sokağa çıkma yasağının kendileri için bir takım olumsuz sonuçları olduğunu biliyoruz ifadeleri kullandı.
Sonuç olarak, sağlık hizmetleri üzerindeki acil yük gibi, kısıtlama emrine duyulan ihtiyacın da önemli ölçüde azalması sonucunda yaşlıların biraz daha rahat hareket etmelerine pozitif bakıldığını ifade etti.
Salgının toplumdaki eğilimini biliyoruz diyen Carlson, test sayısının artmasıyla birlikte durumun daha iyi anlaşıldığını belirtti.
Bu nedenle, genel değerlendirme sonucunda, yaşlı bakım evlerindeki kısıtlamaların 30 Eylül'de kaldırılabileceği yönünde bir karara vardıklarını belirtti.
