Muhafazakar Ulf Kristersson tarafından kurulan sağ koalisyon hükümetine "ılımlılar" kanadından giren Dışişleri Bakanı Billström, Fransız Le Monde gazetesine verdiği söyleşide, yeni hükümetin Türkiye ve NATO üyeliğine ilişkin görüşlerini aktardı. İsveç'te 2006-2014 yıllarında iktidarda olan Liberaller döneminde göç bakanlığı da yapan Billström, Türkiye ile NATO üyeliği konusundaki görüşmelerde gelinen noktayı şu sözlerle değerlendirdi:

"Niyetimiz bir an önce NATO'ya üye olmak. Haziran ayında Madrid'de düzenlenen NATO zirvesinde Türkiye, İsveç ve Finlandiya, güvenlik şartlarını belirleyen bir mutabakat zaptı imzaladı. Bazıları suçla mücadeleyle ilgili ve Türkiye'nin talepleriyle gölgelenen bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Türkiye'nin suçla mücadelede işbirliğine biz de büyük ilgi duyuyoruz. Üç ülke arasındaki diyalog devam ediyor."


NATO: "İsveç ve Finlandiya'nın Üyelik Vakti Geldi"
Billström, "Ankara'nın talep ettiği iadeleri ne ölçüde kabul edeceksiniz?" sorusuna da, "Mutabakat Zaptı tarafından belirlenen tüm koşullara, Türk Parlamentosu'nun onayından önce, üç parti tarafından uyulmalıdır. Ama her şey anayasamızın koyduğu kurallara ve hukuk devleti ilkelerine uygun olarak yapılmalıdır. Bu, Türk muhataplarımıza çok net bir şekilde ifade edildi. Dolayısıyla, imzalamış olduğumuz ve uymamız gereken suçluların iadesine ilişkin bir Avrupa sözleşmesi var. Yargı bağımsızdır. Devlet müdahale edemez" yanıtını verdi.

"YPG ve PYD'ye destek yok"


İsveç Parlamentosu Terörle Mücadele Yasasını Onayladı
PKK'lı ve YPG'li üyelerin iadesine ilişkin soruya da, "PKK'ya gelince, Avrupa Birliği tarafından terörist kabul edilen bir örgüttür. Yani İsveç topraklarında bu örgüte kesinlikle yer yok. PYD ve YPG ile ilgili olarak bunlar, muhtırada tanımlanan, İsveç ve Finlandiya'nın desteklememeyi taahhüt ettikleri Suriyeli örgütlerdir" dedi.

Editör: İsveç Gündemi