Devlet televizyonu SVT ve ülkenin önde gelen gazeteleri Aftonbladet ve Expressen dahil olmak üzere İsveç medyasının önemli bir kısmı Türk STK'ları için "ırkçı", "faşist", "aşırıcı", "yeraltı örgütü" şeklinde tanımlamalar kullanıyor. Bakan Kaplan'ın, Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından farklı sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin davet edildiği bir iftardaki fotoğrafları, bazı gazetelerde "Kaplan, yeraltı örgütü üyeleri ile aynı yemekte" başlığı ile yayınlandı.Kaplan'ın, IGMG tarafından düzenlenen "Maide-i Kur'an" etkinliğindeki fotoğrafı da "Kaplan radikal İslamcıların programında" başlığıyla servis ediliyor.
Çeşitli suçlamalara doğrudan ya da dolaylı hedef olan STK'lar arasında Ülkü Ocakları, İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatı (IGMG), Diyanet Vakfı, İsveç İslam Federasyonu, TÜMSİAD, Türk İşçi Dernekleri Federasyonu gibi kuruluşlar ve bunların İsveç şubeleri bulunuyor. Hakkında yapılan "karalama kampanyası" hakkında dün AA'ya konuşan Kaplan, "Geçmişte de beni DAEŞ'çi diyerek karaladılar. Bakan olduktan sonra hakkımda yapmadıkları iftira kalmadı. Türk kökenli olmamdan dolayı İsveç'teki Türk derneklerinden devamlı davetler geliyor. Bazılarına vaktim olduğu sürece katılıyorum. 'Davetlere kim gelmiş, kim gelmemiş' diye sorgulayamam ki. Sonuçta davet aldığım dernekler İsveç'te yasal olarak faaliyet yapmaktalar." ifadesini kullanmıştı.

Gazetelerde fotoğrafları en çok kullanılanlardan biri olan İsveç İslam Federasyonu Başkanı Tahir Akan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok şaşkın ve üzgün olduğunu dile getirerek, "İsveç gibi hoşgörünün, insan haklarının, vicdan hürriyetinin zirve yaptığı bir ülkede basının bizi toplumun önüne atarak cadı avı başlatması kabul edilemez. Hukuki süreçte hakkımızı arayacağız". dedi.

İsveç İslam Federasyonunun İsveç Din İşlerine bağlı bir kurum olduğunu belirten Akan, "Biz İsveç'te 49 dernekten oluşan ve farklı ülkelerden 500 bin Müslüman'ın temsilcisiyiz. Yaptığımız işler ve projeler, tamamen İsveç Din İşleri tarafından kontrol edilerek onaylanıyor. Buna rağmen İsveç basınının bizi 'faşist' gibi göstererek toplumun önüne atmasını kabul edilemez buluyorum. İsveç basının DAEŞ'li bir teröristin fotoğrafını basmaktan itina ile kaçındığı bir ortamda, Türk kökenli dernek yöneticilerinin ve bizim resimlerimizi boy boy yayınlayarak hedef gösterilmemizi 'cadı avına' benzetiyorum." ifadesini kullandı.-

"Tehditler başladı "İsveç medyasındaki suçlamalar ve yayınlanan fotoğraflar sonrasında bazı kişilerden tehditler almaya başladıklarını belirten IGMG İsveç Başkanı Yavuz Selim Çelik, "linç kampanyasına" son verilmesi çağrısı yaptı.Çelik, "Bazı arkadaşlarımız özellikle sosyal medya üzerinden tehditler almaya başladılar. Bazılarının çocukları okula gidemez hale geldi. Böyle linç kampanyası olmamalı." dedi.
Editör: İsveç Gündemi