İngiliz gazetesi Daily Mail haberinde "İsveç bir felaketle karşı karşıya mı?" şeklinde başlık attı.
Daily Mail'de yer alan makale binlerce yorum aldı ve makale İngilizler arasında hem tepki topladı, hemde hayranlık uyandırdı.
İsveç'teki durum hakkında çok endişe verici bir uyarı vuruyor: ölümlerin fırlaması bekleniyor, politikacılar sorumlu tutuluyor ve ülke nispeten açık toplumu ile "dünyada tek başına duruyor".
Makale, İsveç perspektifinden görülen kriz yönetimini anlatıyor. Kuzey İsveç'te yaşayan muhabir Paul Connolly, günlük yaşamını ve pandemiye rağmen ülkedeki çoğu şeyin her zamanki gibi nasıl devam ettiğini anlatıyor.
"İsveç, okullarının, barlarının ve restoranlarının çoğunu hala açık tutan son Avrupa ülkesi. Evet, hükümet insanlardan mümkünse evden çalışmalarını istedi ve 70 yaşın üzerindeki yaşlıların evlerine ziyaretler yasaklandığında evde kalmaları talimatı verildi. Ancak 4.000'den fazla vaka ve 180 ölüme rağmen toplumu engelleyen resmi bir yasak yok" diye yazıyor.
Birçok tepki uyandırdı
İsveç'in açıklığı, kısa bir yürüyüşe çıkmak, alışveriş yapmak, kesinlikle gerekli iş görevlerini yerine getirmek veya doktorları ziyaret etmek için sokağa çıkma yasağının hüküm sürdüğü kapatılmış İngiltere ile keskin bir tezat oluşturuyor.
Makale birçok tepki verdi. Binlerce İngiliz okuyucu İsveç tutumunun övgüsünü, saygı ve eleştirisini dile getirdi.
"Lütfen İsveç halkı, bulunduğunuz yerde kalın ve hükümetin aptal olduğu için dünyanın geri kalanına bulaşmayın" şeklinde yorumlar yapıldı.
"İsveç uçuruma doğru yola çıktı" şeklinde de bir çok yorum var.
"Kuğu gibi"
Ancak İsveç hükümeti tarafında da az ya da çok şiirsel benzetmelerle birkaç eleştiri var:
"İsveç bir kuğu gibidir. Yüzeyde sakin ve ciddi, ancak yüzeyin altında hastaneler inşa eden ve daha sonra değil, tıbbi tesisleri ihtiyaç duymadan düzenleyen bir elektrik santrali var!"
Muhabir, Paul Connolly, İsveç çizgisini de koruyor ve metninin Daily Mail tarafından çok sert olduğunu düşünüyor.
Muhabir: Tegnell'e güveniyorum. Bu strateji mantıklı, incelikli ve dengelidir. Bu işe yarayacağı anlamına gelmez, çünkü bu bitene kadar ne yapmamız gerektiğini bilmiyoruz diye ifadeler kullandı.
Ama uzmanları dinleyen bir hükümetin olması rahatlatıcı. Adalet Bakanı Michael Gove'un 2016'daki yorumuna ve Brexit kampanyasına ("yeterince uzmanımız var") atıfta bulunarak, bunu İngiltere'de yapmıyoruz.
