Kur'an-ı Kerim'e yönelik çirkin saldırıların olduğuna dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, “Kafkaslar'dan, Orta Doğu'ya Balkanlar'da, her yerde masada güçlü olan bir Türkiye var. Türkiye dünyada doğruluk ve hakkın temsilcisidir. Gördünüz Avrupa sokaklarında kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik çirkin davranışlar oldu. Buna en güçlü tepkiyi yine biz verdik. Vermek zorundayız. Bazıları diyor ki 'Türkiye laik bir ülke dolayısıyla bu kadar tepkiyi niye veriyor?' Laiklik anlayışını nasıl yorumluyorlar görüyorsunuz. Bu bir kere her şeyden önce nefret, insanlık suçudur. Bu ırkçılıktır bu da dünyanın her yerinde suçtur. Kimse ifade özgürlüğü diye bunu geçiştirmesin. Başka din, başka kutsal kitap, başkalarının kutsal değerlerine karşı yapılsa da insanlık suçudur. Bu özgürlük değildir. Norveç'te de olacaktı, büyükelçiyi çağırdık, daha sonra iptal ettiklerini bize duyurdular” dedi.

Finlandiya Başbakanı'nın da bu eyleme izin vermeyeceğini söyleyerek, bu eylemlere haklı tepki ortaya koyduklarını söyleyen Çavuşoğlu, bazı çevrelerin Türkiye'de terör tehdidi olduğuna yönelik uyarılar yayınlamaya başladıklarını vurguladı.

“İsveç NATO üyeliğinin yoluna mayınlar döşüyor”

"DEAŞ'ın kutsal dinimizi suiistimal etmesine izin vermeyiz" diyen Bakan Çavuşoğlu, herkesten önce kendilerinin karşı çıktığını ifade etti. Afganistan'da Taliban'ın kadınları sosyal hayattan, kız çocuklarına eğitimi yasaklamasına en güçlü tepkiyi verenlerin kendileri olduğunu ifade eden Bakan Çavuşoğlu, bunun ne İslami, ne de insani olduğunu söyledi. Konsoloslukları kapatarak Türkiye'yi istikrarsız göstermeyi hedeflediklerini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Madem dostsunuz, madem müttefiksiniz elinizde spesifik bir terör tehdidi varsa bunu bizimle paylaş, biz de bunu önleyelim. 'İşte terör tehdidi aldık bu müşahhastır' diyorlar, peki müşahhas olan nedir? İçişleri Bakanımıza, istihbaratımıza soruyoruz, bizim bakanlığa da bilgi veriyorlar sadece müşahhas tehdit bilgisi aldılar. Bizimle paylaşmadığın bilginin ne olduğunu bize söylemezsen, paylaşmazsan ben bunun arkasında kasıt ararım. Bu eylemlerin de kasıtlı olduğunu açıkça görüyoruz. Hatta bazı büyükelçilerin diğerlerine 'siz de katılın' diye telefon açtığını da biliyoruz. Her şey açık ortada. Bunun kasıtlı olduğunu biliyoruz, ne yapmak istediğinizi de biliyoruz. Türkiye'yi istikrarsız göstermeye çalışıyorsunuz. Bunun da farkındayız, bu tür adımlardan vazgeçmezseniz, biz de ilave gerekli tedbirleri alacağız, dedik. İsveç sokaklarında teröristlerin cirit attığını, her gün bölücü başının fotoğrafıyla, terör örgütünün paçavralarıyla sokaklarda dolaşıldığına dikkati çeken Çavuşoğlu, "Diğer taraftan ifade özgürlüğü deyip Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına izin vereceksin. Türkiye'ye karşı her türlü alçaklığa müsaade edeceksin sonra da ben NATO'ya üye olacağım diyeceksin. Bu mümkün mü? Önümüzde bir de güçlü mutabakat zaptı var. Bu bir ahitnamedir. Ben bunları bunları yapacağım, karşılığında ben de bu adımları atacağım.' diyorsunuz. ‘3'lü mutabakat metninde din konusu yoktu.' Peki burada mantıklı olacaksın, sağduyulu olacaksın, ahlaklı olacak mısın yazıyor mu? İnsanların kutsal değerlerine saygılı olacaksın yazıyor mu? Bunları yazmaya gerek mi? En temel insanlık görevi bunlar. Hoşgörü de değil, saygı. ‘Ben sana katılmıyorum ama seni hoş görüyorum.' Sanki böyle lütfediyor gibi. Özellikle İsveç NATO üyeliğinin yoluna mayınlar döşüyor. Finlandiya'yı ayrı tutuyoruz ama İsveç bu mayınları bilerek basıyor. İstese bu mayınları temizler” ifadelerini kullandı.

Editör: İsveç Gündemi