Yapılan soruşturmaya göre, zanlı geçmişte işlediği başka bir cinayetle bağlantılı olarak, gözlem altında tutuluyordu. 2018 yılında işlediği cinayet nedeniyle çocuk gözlem evinde tutularak, akıl sağlığı ile ilgili tedavisi devam ettiği sırada, kaçmayı başardı.

Genç fail sadece 20 yaşına girmiş olmasına rağmen, şimdiden iki kişiyi bıçaklayarak öldürdü.

2018'de, Enskede'deki bir okulda aynı yaştaki bir öğrenciyi bıçakladıktan sonra adli psikiyatrik bakıma mahkum edildi, ancak  geçen yıl Aralık ayında  bir yürüyüş sırasında adli psikiyatri personelinden kaçtı.

Daha sonra, 20'nci yaş gününü özgürce geçirmek istediğini söyleyerek kaçışını bununla savundu ve bunun gelecekteki çocuklara anlatmak için güzel bir anı olabileceğine inandığını belirtti. Devam eden salgın, polisten kaçmasını kolaylaştırdı, salgın sürecinde maske takması nedeniyle tespit edilmesi zorlaştı.

Yedi çocuk babasını bıçakladı

Kaçak olduğu sürece vaktini ıssız bir evde ve ardından geçici bir konaklama yerinde geçirdi. Ancak para hızla tükendi. Kira yüksekti alkol ve uyuşturucu satın kullanıyordu.

Bu yıl 2 Ocak'ta para bulmak için dışarı çıkan ve gasp olayına girişirken, yedi çocuk banası 45 yaşındaki Joakim Forsberg, o akşam Rissne'de kız arkadaşı Faouzia ile akşam yemeği yiyordu.

Nakit para çekmek için ATM'ye giden Forsberg, bir daha dönemedi. Kız arkadaşı Faouzia, "Kartımı ödünç alıp ATM'ye para çekmek zorunda kaldı. Restoranın içinde kaldım. Zaman aldığında onu aradım ama cevap vermedi" demişti.

ATM'nin kameralarından alınan görüntüler, olayın kısa ve acımasız gidişatını gösteriyor.

Joakim birkaç darbeyle saldırıya uğradı. Göğsüne isabet eden bıçak darbelerinden biri hayatını sonlandırdı.

Zanlı, iddianamede ayrıca 27 Aralık 2020'de aynı ATM'de soygun ve 4 Ocak 2021'de Sundbyberg'deki Vasagatan'da bir ATM'de hırsızlık teşebbüsünde bulunmakla suçlandı.

Sonunda, Joakim cinayetinden dört gün sonra, 20 yaşındaki fail yakalanabildi ve kısa süre sonra eylemin kendisi tarafından gerçekleştirildiğini kabul etti, ancak öldürme amacıyla saldırmadığını ileri sürdü.

Bununla birlikte, Solna Bölge Mahkemesi kararında, soygun girişimi sırasında saldırganın hedefindeki kişiyi defalarca bıçakladığı ve üç darbenin kurbanın direk göğsüne isabet etmesi sonucunda öldüğünü kabul ederek, failin 13 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.

Katil eylemi ciddi bir ruhsal bozukluğun etkisi altında gerçekleştirdiğini ileri sürerek, akıl sağlığı ile ilgili araştırma talep etti.

Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu'na bağlı bağımsız bir organ olan Yargı Konseyi'ne itiraz etti.

Adli Konseyin görüşüne göre ne şu anda ne de bıçaklı saldırı sırasında ciddi bir ruhsal bozukluk yaşamıyor. Bu nedenle, onu adli psikiyatrik bakıma teslim etmek için herhangi bir koşul ve ceza almasına engel bir neden olmadığını belirtti.

Solna Bölge Mahkemesi meclis üyesi Patrik Skogh, adli psikiyatri muayenesinde bir miktar tereddüt olduğu ve Yargı Konseyi değerlendirmesinde mutabık kaldığında, bölge mahkemesi bu davada uygun yaptırımın hapis olduğunu düşündüğünü söyledi.

Zanlının işlediği suçun İsveç hukukundaki karşılığı 17 yıl hapis olmasına karşın, failin 20 yaşına gelmeden birkaç ay önce suçu işlemesi nedeniyle, verilebilecek ceza 13 yıl hapis olduğu belirtildi.

Editör: İsveç Gündemi