BURAK Bektaş, Berlin’de aşırı sağcıların güçlü olduğu Neukölln ilçesinde ailesiyle birlikte yaşıyordu. 5 Nisan gecesi arkadaşlarıyla birlikte otobüs durağında beklerken saldırıya uğradılar. Kapüşonlu kıyafet giyen ve karanlığın içinden gelen saldırgan, hiçbir şey söylemeden durakta bekleyen gençlerin üzerine ateş açtı. Gençler korkuyla kaçmaya çalıştı. Kurşun isabet eden Ömer ve Jamal ağır yaralanırken, 22 yaşındaki Burak olduğu yere yığıldı. Arkadaşının kucağında can çekişen Burak, kaldırıldığı hastanede yaşamını kaybetti. Ömer ise uzun bir tedavi sürecinden sonra yaşama geri döndü. Berlin’de büyük infial yaratan Cinayet, 2011 yılında ortaya çıkan aşırı sağcı terör örgütü NSU cinayetlerini hatırlattı. Ancak yapılan aramalarda faille ilgili şu ana kadar en ufak bir ipucuna rastlanmadı.

10 yıl oldu.. Katilinden hâlâ bir iz yok

Ailenin avukatı Onur Özata, saldırganın doğrudan öldürme amacıyla otobüs durağında bekleyen gençlere ateş ettiğine dikkati çekti. Gençlerin hepsinin göçmen kökenli olduğunu hatırlatan Özata, bu nedenle failin yabancı düşmanlığı saikiyle cinayeti işleme ihtimalinin güçlü olduğunu belirtti.

10 yıl oldu.. Katilinden hâlâ bir iz yok

NSU CİNAYETLERİNİ ANDIRIYOR
Geçtiğimiz yıllarda Burak Bektaş cinayetinin aydınlatılması için bir de inisiyatif kuruldu. 10 Nisan’da Burak’ın yaşamını yitirdiği otobüs durağında miting düzenlemeyi planlayan inisiyatifin yaptığı açıklamada, “10 yıl önce 22 yaşındaki Burak Bektaş, Neukölln’de sokakta kimliği belirsiz bir kişi tarafından vurularak öldürüldü ve iki arkadaşı ağır yaralandı. Şu ana kadar soruşturma sonucu yok. Olayın seyri, NSU cinayetlerini andırıyor. Bunun tersi kanıtlanmadığı sürece suçun nedeni olarak ırkçılığı varsayıyoruz” denildi. Burak’ın Irkçı cinayete kurban gittiğinden yola çıktıklarını belirten inisiyatifin sözcüsü Helga Seyb, MDR televizyonuna yaptığı açıklamada, polisin bu yöndeki ipuçlarını yeteri kadar araştırmadığı suçlamasında bulundu. Polisin soruşturmaya yönelik geçmişte yaptığı hataların düzeltilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Seyb, Burak cinayetinden 3 yıl sonra 2015’te işlenen ırkçı bir cinayeti hatırlattı.

10 yıl oldu.. Katilinden hâlâ bir iz yok

Rolf Z. adlı aşırı sağcı fail, benzer şekilde Neukölln ilçesinde yabancıların takıldığı bir barın önünde ateş ederek İngiliz vatandaşını öldürmüştü. Görgü tanıklarının ifadeleri doğrultusunda gözaltına alınan neonazi Rolf Z., cinayeti yabancılardan nefret ettiği için işlediğini itiraf etmişti. Cinayletle ilgili araştırmalar yapan Philipp Meinhold, MDR televizyonuna verdiği demeçte, “Neukölln’deki bir Sinema işletmecisi polise Rolf Z. hakkında bilgiler vermiş. Rolf Z.’nin silahının bulunduğunu, bir keresinde aracıyla onu olay yerine götürdüğünü ve Rolf Z.’nin burada kardeşiyle atış talimi yapmak istediğini söylemiş. Bana göre polis, bu bilgiyi o zamanlar yeteri kadar araştırmadı” dedi.

10 yıl oldu.. Katilinden hâlâ bir iz yok

‘POLİS GÖRMEZDEN GELİYOR’
Neukölln, aşırı sağcıların eylemleriyle en güçlü olduğu ilçelerinden biri olarak biliniyor. Bu ilçede, yabancılara yönelik birçok kundaklama girişimi, sözlü ve fiziki saldırı meydana geldi. Bu yasama döneminde Berlin Eyalet Parlamentosu’na seçilen Sol Parti milletvekili Ferat Koçak da ailesiyle yaşadığı dönemde evinin önündeki aracı gece vakti kundaklanarak saldırıya uğramıştı. Burak Bektaş cinayetini değerlendiren Koçak, “Neukölln’deki sağcı saldırılarda genel anlamda polisin hataları var. Geçmişte, özellikle aşırı sağ suçlarda çok ağır davrandılar. Bu da aşırı sağcılara alan açtı. Burak Bektaş olayında da tıpkı NSU cinayetlerindekine benzer durum yaşandı. Cinayet sonrasında ‘organize suç mu’ tartışmaları yaşandı. Faili, ailenin ve kurbanın etrafında aramaya başladılar. Sağcı bir saldırı olduğundan yola çıkmadılar. Polis sağ oluşumları görmezden geliyor” dedi.

10 yıl oldu.. Katilinden hâlâ bir iz yok

BİR SONRAKİ ADIM GENEL TARAMA
Dosyanın henüz kapatılmadığını belirten Berlin Savcılığı ise cinayetin araştırılmaya devam edileceğini açıkladı. Savcılık adına Dieter Horstmann, Beate Schauer ve Martin Glage aktüel durum hakkında bilgi verdi. Şu anda devam eden soruşturmadan sorumlu savcı Schauer, bir sonraki adımın genel bir tarama olabileceğini açıkladı. Schauer, “Telefon numaralarını, mahalle sakinlerinin kayıt verilerini ve tüm hastanelerden gelen bilgileri daha önce yapılan soruşturmalarla karşılaştırmak için kullanabileceğiz” dedi. Ancak bunun için mahkeme kararı gerektiğini belirten savcı Schauer, ayrıca olay yerinin yakınında bulunan avcılık derneği ve silah deposunun tekrar incelendiğini ancak yeni bir ipucuna rastlanmadığını söyledi. Schauer, “Samanlıkta iğne aramak gibi bir şey. Ama aramaya devam ediyoruz” dedi.

Editör: İsveç Gündemi