Ege Denizi'nde batan teknede bulunan ve sahile cansız bedenin vuran küçük Aylan için çok şey yazıldı çok şey konuşuldu.
Haber 7 yazarı Esra Elönü de bugünkü köşesini Aylan'ın küçüçük yaşına sığdırdığı kocaman dramına ayırdı.

İşte Elönü'ün her satırı ayrı hüzün her satırı duygu yüklü yazısı;

Her mazlumun üzerine cennet siner. Dalgaların vurduğu yerde Aylan biter..

Bozmayın rahatınızı efendiler, Aylan şu kıyıda ölür. Aylan, akşam ezanından önce herkes evine döndü de bir sen mi kaldın? Kardeşlerin Alyan, kovasını küreğini topladı da sahilden, bir seninkileri mi götürdü dalga. Aylan, birazdan inecekler sahile ,yaşıtların renkli bornozlara sarılacak sense kefene.

Aylan, birazdan açılacak müziğin sesi “ Akdeniz akşamları, bir başka oluyor” bir başka oluyor kıyıda feryat, bir başka coşuyor dalgalar cansız rüyaların üstünde. O yattığın yerden kaldırılacaksın Aylan, bir şezlong kadar yer tutuyor ölümün kumsalda, üzerine serecekler okunmuş magazin eklerini. Efendiler, ağızlarında pipet ezerken, senin son içtiğin gözyaşı bizim kursağımıza takılacak.

Bozmayın rahatınızı efendiler, Aylan şu kıyıda ölür. Yaşasaydı tam olarak bilmeyecekti ölümü, tam olarak öldü rahatlayın. Siz kıyı balığını kıyının mazlumundan daha fazla seversiniz efendiler. Ortaya karışan mezeyi, kıyıda ölüme karışan mazlumdan daha fazla seversiniz. Efendiler, Siz karada Esed’in denizde dalganın vurduğu Aylan kadar ölemezsiniz.

Bozmayın rahatınızı efendiler, Aylan şu kıyıdan cennete yürür. Siz sörf yapın ailecek, mutlu gün sarhoşluğunda, Aylan babasının elinden son kez kayıp gitmece oynasın. Siz ıslak kuma “ Seni Seviyorum Merve” ler yazın, Aylan’ın alın yazısı ıslak secdelerde asılı kalsın. Siz sevdiklerinizin omzunda Güneşin batışını izleyin, Alyan’ın bitişini izlemek de gariplerin babasına kalsın.

Bozmayın rahatınızı efendiler, Aylan dolaşmaz ayak altında şu kıyıda ölür.

Siz bardağınızda dudak izi saymaktan yorgun düşün. Aylan’ın babası biberonundaki küçük parmak izlerine sarılmaktan. Oysa ne güzel olacaktı Aylan. Bu sahile böyle mi vuracaktın. Kardeşin Galip sana kum taşıyacaktı, sen kovalardan özgürlük döküp kıyılara, zalimlerin vurmayacağı kaleler yapacaktın.

Oysa ne güzel olacaktı Aylan. Denizden taşlar toplayıp, efendilerin, vicdansızların, zalimlerin camlarını kırıp haylazca kaçacaktın. Sen hiç yüzüstü uyumazdın Aylan, güneşe sırtını dönmezdin. Öyle küstürdük ki seni, öyle kovduk ki seni bahçelerimizden, öyle özlettik ki sana misafir dönüşü baba omzunda uyuduğun günleri.. Orada öyle kundakta kırlangıç gibi uzanarak,
“ Bize, rahatınızı bozmayın efendiler ben şu kıyıda öldüm” dedin.

  “ Bize, beni bir kürek bir kovayla uğurlayın, Allah bana kevser ırmağının kıyısında kardeşlerimi bekleyeceğim bir yer gösterir” dedin
 Beni ve tüm mazlumları sığdıramadığınız yer,
 Vicdanınızdan büyük.
 
 Allah bizi cennetine sığdıracak biliyorum.
 
Biz mazlumlar cennetin mültecisi değil
Sahibiyiz.. Dedin..

Bir dalgaların bir de Zalim’in vurduğu yerde bittin Aylan.. Allah seni cennetinde başlatsın.

Amin..
Editör: İsveç Gündemi