az tatilini memleketlerinde geçiren gurbetçiler Türkiye'ye veda ediyor.

Başta Kapıkule olmak üzere Edirne'deki diğer sınır kapılarında yoğunluk oluşturan gurbetçiler, ülkeden ayrılmanın burukluğunu yaşıyor.

"GİTMEK İSTEMİYORUZ, HER ŞEYİN TADI BURADA"

Almanya'ya giden Mehmet Şirin, yıllık iznini memleketi Mersin'de geçirdiğini söyledi.

Sevine sevine geldikleri yolu hüzünlü şekilde döndüklerini anlatan Şirin, "Türkiye'den gitme isteğimiz yok. Burukluk var üzerimizde. Buradaki güzellikleri bırakıp. Oradaki hayatı buradaki hayatla kıyaslayamayız. Burada her şeyin tadı var.

"GURBETTE ROBOT GİBİYİZ"

Arkadaşlığın, dostluğun, komşuluğun, ailenin bir tadı var. Gurbette robot gibiyiz, evden işe, işten eve. Vatanınızı bırakmayın, köyünüzü, memleketinizi, şehrinizi bırakmayın." diye konuştu.

"BURANIN HAVASI BAŞKA"

Nevşehir'den Hollanda'ya dönen Kemal Şafak da tatilinin güzel geçtiğini belirterek "Adana, Nevşehir, Antalya ve İstanbul'u gezdik. Şimdi dönüş yolundayız. İnsanın memleketi gibisi yok. Buranın toprağı başka havası başka." dedi.

"DÖNÜŞ YOLUNDAYIZ, HÜZÜNLÜYÜZ"

Muhammet Ateş ise her yıl anavatana geldiklerinde Türkiye'den dönmek istemediklerini aktardı. Fransa'da 30 yıldır yaşadığını dile getiren Ateş, "Annemizi, babamızı gördük. Gezilecek yerleri gezdik. Dönüş yolundayız. Hüzünlüyüz, her gelişin bir dönüşü oluyor bu da bizi üzüyor." diye konuştu.

"FRANSA'YA SALÇAYLA TARHANA GÖTÜRÜYORUZ"

Fransa'ya dönen Gürkan Deveci de dönüş yolunun hüzünlü geçtiğini ifade etti. Gurbetçi olmanın, vatanından uzak yaşamanın zor bir durum olduğunu dile getiren Deveci, "Allah yardımcımız olsun. Çok özlüyoruz. Memleketimizden giderken buranın lezzetlerini de yanımızda götürüyoruz. Gaziantep'ten Fransa'ya salça, bulgur, tarhana götürüyoruz. Tadı daha güzel oluyor." ifadelerini kullandı.

Editör: İsveç Gündemi