Ferahlatıp, serinlettiği için sıcak havalarda çok tercih edilen "dondurmalı hurma", damak çatlatan lezzetiyle ramazanın aranan tatlılarından oldu.
Antalya'dan tüm Türkiye'ye yayılan ve iftar sofralarını özel bir tat katan "dondurmalı hurma" tatlısının lezzetinin özü, kaliteli hurmadan ve özel seçilen keçi sütünden özenle üretilen el yapımı dondurmadan geliyor.
Ramazanın olmazsa olmazı hurma, beş dakika ılık suda bekletilerek kabukları çıkarılıyor. Hurma, badem, kabak çekirdeği ve güner içi (çam fıstığı) tereyağında kavrulup, keçi sütünden özel dondurma yapılıyor.
Mevsim meyvelerinden kiraz, nektarin ve nane eklenip, üzerine tarçın dökülerek servis edilen dondurmalı hurma tatlısı, hafif ve son derece leziz olduğu için özellikle ramazanda çok tercih ediliyor.
Pratik olduğu için evlerde kolaylıkla yapılabilir
İnsanların da evlerinde rahatlıkla hazırlayabileceği, pratik olduğu için özellikle davetsiz misafirleri mutlu edecek tatlı, ramazanın da favorisi oldu.
Ramazan sıcak aylara denk geldiği için çok tercih edilen tatlı, her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği Antalya'da yabancıların da gözdesi. İftarda ve sahurda tüketilebilen tatlı, damakta hoş bir aroma bırakıyor.
Şef Mehmet Akdağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hurmayı tereyağında kavurup, mevsim meyveleri ve dondurmayla harmanlayarak harika bir lezzet oluşturduklarını söyledi.
Pratik hazırlanan tatlının hafif olduğu için çok tercih edildiğini belirten Akdağ, "Dondurma ve hurma yumuşak olduğu için insan çıtırtı istiyor. Onun için badem, kabak çekirdeği ve güner içi ekledik. Meyveler ferahlık veriyor. Dondurmada tarçın harika bir aroma yaratıyor." diye konuştu.
"Basit, pratik ve leziz bir tatlı"
Hurmanın ramazanların olmazsa olmazı olduğuna işaret eden Akdağ, şunları kaydetti:
"Üç, dört yıldır ramazan yaz ayına denk geliyor. İnsanlar gün boyu susuz kaldıklarından serinlemek istiyorlar. Dondurmalı hurma, ramazanda çok tercih edilen bir tatlı oldu. Artık ramazanın gözde tatlısı. Gelen misafirlerimiz mutlaka soruyor, seveni çok. Hazırlamak için de uğraşmanıza gerek yok, çok pratik. Mesela kabak tatlısı yapmak için bir gün önceden hazırlık yapıyorsunuz. Şekerinizin, kabağınızın kalitesi, şekerin kıvamı, pişirilmesi çok önemli. Ama dondurmalı hurma tatlısı basit, pratik ve leziz bir tatlı. Herkes evinde rahatça yapabilir. Davetsiz misafirler için müthiş bir tatlı, şoka sokar."
"Kanada'ya gittiğimde en çok bu tatlıyı özlüyorum"
Müşterilerden Ürfi Görkey ise ramazanda ve yaz mevsiminde hafif tatlılar tercih ettiğini ifade ederek, hurma tatlısının müdavimlerinden olduğunu söyledi.
Kışları Kanada'da yaşadıklarını vurgulayan Görkey, "Türkiye ötesi bir lezzet. Kanada'ya gittiğimde özlediğim nadir tatlılardan birisi bu. Muhteşem bir lezzet.
Dondurmada keçi sütünü hissediyorsunuz. Hurma, tarçın ve dondurmayla keyifli oluyor. Tereyağı kokusu, başarılı bir kombinasyon. Bu lezzet kelimelerle anlatılmaz, yiyip geçeceksin." dedi.
Huzur ve bereket ayı ramazanda dengeli beslenme ve sağlıklı ürün tüketme daha da önem kazanıyor. Hava sıcaklığının her geçen gün arttığı ramazan ayında sıvı tüketimindeki tercihler sağlık açısından da önemli. Zengin tarihi ve kültürel değerleri bünyesinde barındıran Diyarbakır'ın unutulmaya yüz tutan lezzetlerinin peşine düşen Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü, yöresel içecekleri orijinal tariflerine uygun olarak hazırlıyor. Kızılcık, vişne, üzüm, demirhindi, limon, karanfil, meyan gibi meyve ve şifalı bitkilerle yapılan şerbetler ve içecekler, sağlıklı olduğu kadar göze ve damağa da hitap ediyor.
Sağlıklı beslenmede içecek önemli
Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü yiyecek içecek hizmetleri öğretmeni Gülden Bulut Durak, usta öğreticilerle ramazana özgü serinleten şerbetler hazırlıyor. Hazırladıkları şerbetleri sipariş doğrultusunda satışa da sunan enstitüdeki öğretmen ve usta öğreticiler aynı zamanda unutulmaya yüz tutan bu içecekleri tarifleriyle kayıt altına alıyor.
Durak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanın sıcak günlere denk geldiğini, bu nedenle sıvı tüketme ihtiyacının da arttığını söyledi.
Asitli, gazlı ve sağlığa zararlı olanlar yerine doğal meyvelerden ya da yöresel otlardan yapılan içecek ve şerbetlerin tüketilmesinin daha faydalı olacağını ifade eden Durak, "Meyan şerbetini ele aldığımızda bölgemiz için önemli bir içecek. Özellikle ramazan ayında çokça tüketilen hazmı kolaylaştıran bir içecek. Lohusalarda sütü artırdığına inanılan 'şarab-ı harir' olarak da adlandırılan şerbet de lezzeti ve aromasıyla ramazanda tüketilen bir içecek." diye konuştu.
Bunun yanı sıra reyhan şerbeti, naneli ayran, limonata, vişne suyu ve pekmez şerbetinin de ramazanda rahatlıkla tüketilebileceğini ifade eden Durak, sağlıklı beslenmede sağlıklı içeceğin önemli olduğuna değindi. Durak, "Anadolu lezzet araştırmacıları olarak, gazlı ve asitli içecekler yerine meyvelerden ya da sağlıklı otlardan yapılan şerbetlerin ve suların tüketilmesini tavsiye ediyoruz." dedi.
Asitli ve gazlı içeceklerin kemik erimesi riskine etkisi
Özel bir hastanenin beslenme ve diyet bölümünden uzman diyetisyen Özlem Tay da gazlı ve asitli içeceklerin yüksek oranda şeker ve tuzun yanı sıra fosforik asit içerdiğini belirtti.
Fosforik asidin kanda bulunan kalsiyumu bağlayarak kemik dokunun yıpranmasını hızlandırdığına, ileri yaşlarda kemik erimesi riskini artırdığına işaret eden Tay, şöyle devam etti:
"Fosforik asit reflü ve gastrit gibi mide rahatsızlıklarına neden olur. Gazlı içeceklerde bulunan kafein, uyku problemlerine, baş ağrısına, konsantrasyon güçlüklerine, kalp ritim bozukluklarına neden olur.
Hiçbir besleyici değeri olmayan gazlı içeceklerin tüketilmesi su ihtiyacını karşılamadığı gibi aksine vücutta sıvı kaybına neden olmaktadır."
Ramazan ayı boyunca susuzluğu gidermek için en kaliteli sıvının su olduğuna dikkati çeken Tay, bunun yanı sıra evde yapılan taze limonata, meyan şerbeti, ayran gibi içeceklerin de tercih edilebileceğini kaydetti.