Darbe girişiminden sonra Avrupa genelinde olduğu gibi İsveç'e de birçok Fetö terör örgütü mensubu sığınma başvurusu yaparak dikkatlerin İsveç'e çekilmesine sebep oldu.

İsveç'te okulları olan ve örgütsel yapılaşma noktasında birçok kurumu bulunan Fetö yapılanmasının İsveç ayağı montajcılığa İsveç'te de aynen devam ediyor.

Hafta başında Sveriges radyo tarfından servis edilen FETÖ yapımı bir ses kaydı gündeme bomba gibi düşerken, ses kaydında hedef alınan UETD İsveç Başkanı Özer Eken oldu.

FETÖ mensubu montajcı bir işadamı, UETD İsveç Başkanı'na telefonla komplo kurmak için sözde pişman olduğunu söyleyip yardım talebinde bulunduğu ifade edilen ses kaydı montajlanarak İsveç medyasına servis edildi. Bunu yapan montajcı FETÖ mensubu İsveç'te iyi işler yapan UETD İsveç Başkanı'nı kendi akıllarınca hedef haline getirerek, baskı kurmaya çalışıyorlar. Yasal yollar yerine gayri yasal yollara başvurmayı meslek haline getiren Fetöcüler bu ses kaydında da yasal olmayan yöntem kullanarak algı operasyonu yaptı.

Mehmet Kaplan'ı iftar programı ile götüren zihniyet, Özer Eken'i de montajla götürmeye çalışıyor.

İsveç Medyası'nın Müslümanlara karşı önyargıları ötedenberi biliniyor. 

Fetö'nün karanlık yüzünü gerçek anlamda bilmeyen ve Müslümanlara karşı faşizan yaklaşımı olan İsveç Medyası bu ses kaydının üzerine balıklama atladı ve bana göre bu ses kaydı hem Fetöcülerin hem de İsveç medyasının elinde patladı. Çünkü birincisi ses kaydının gerçek hali yayınlanmadı. Kayıt alttan üstten, önden arkadan kırpılarak ve orjinalliği yitirilerek verildi. İsveç'te kişisel diyalog ve bilgilerin gizliliği İsveç medyası tarafından ihlal edildi. Hak ve özgürlükler, düşünceye saygı tarafı da katledildi.

Hani fikir özgürlüğü vardı İsveç'te?

Benim bildiğim fikir özgürlüğünün olduğu yerde herkes dilediği şekilde düşündüğünü söylemekte özgür, istediği siyasal yapıyı desteklemekte özgür ve toplum güvenliğini tehdit etmediği sürece yasal her türlü çalışma yapmaya hakkı vardı? Şimdi sormak lazım ne oldu? Demokrasi anlayışından dem vurup, kişi hak ve özgürlükleri noktasında nara atan İsveç, madem Özer Eken'e bu suçlamaları yönelttiniz, madem montajcı Fetöcülere inandınız o halde şu Fetöcülere de bir zahmet 15 Temmuz'da 249 masum vatandaşı neden katlettiniz, binlerce insanı neden yaraladınız, bir ülkenin seçilmiş hükümetini terör yolu ile devirmek için neden darbe yapmaya kalktınız ve savaşlarda bile bombalanmayan milletin meclisine neden bomba attınız diye sorun öyle değil mi?

Özer Eken Başkanlığı'nda UETD İsveç iyi işler yapıyor ve bunu hazm edemeyen çevreler her zaman olduğu gibi yasal olmayan yollardan yalan yanlış birşeyler üreterek medya kanalıyla baskı kurmaya çalışıyor.

Bugün her zamankinden daha dik durma günüdür. İsveç Devleti, Medyası ve her bireyi şunu bilsin ki, bugün bir terör örgütü kalkıp tek bir İsveçliye kurşun sıksa İsveçlilerden önce o terör grubunun karşısına biz dikiliriz ve masum bir insanın canına kast edenlere asla tölerans tanımayız. Tıpkı 15 Temmuz gecesi tanklara karşı, F16 uçaklarına ve hainlerin kurşunlarına karşı nasıl dik durup ülkemizi savunduysak burada öyle bir durum olsa burdaki ülkemiz olan İsveç'i de aynen savunuruz.

Yayınlanan ses kaydının montajlanmış halinde bile Özer Eken bir sivil toplum kuruluşu başkanı ve toplumun sorunlarına karşı kendini sorumlu his eden bir birey olarak telefon görüşmesinde terör mensubu olan kişinin kendisine pişmanlık duyduğunu ve yaptıklarından vicdanen rahatsız olduğunu söylemesi üzerine, Eken insancıl bir biçimde kendisine yardımcı olabileceğini ifade etmiştir. Fetö mensubu bu görüşmeyi her ne kadar alçakça, haince ve yasal olmayan şekilde kullanmak üzere tasarlayarak yapsa da Özer Eken insani duyguları ile yapması gereken şekilde konuşmuş ve cevap vermiştir. Pişmanlık içinde olduğunu söyleyen birinin derdini dinlemiş ve madem pişmansın gel kardeşim bu yanlışını düzelt demiştir. Bugün gerçekten öyle bir durum tekrar olsa bence aynısını yapmalıdır. Ancak bu terör destekçilerine yardımcı olmak demek değildir. Kimse kitabın ortasına elini koyup sağını solunu okumaya kalkmasın.

Fetullahcı Terör Örgütü yine alçaklık etmiştir. Yine en iyi bildiği montajcı tasarımlarından birini çıkarmıştır. Ancak hiç birşey kazanmamıştır. Çünkü milletimiz kimin ne mal olduğunu iyi biliyor ve buna asla itibar etmeyecektir.

8-9 Nisan tarihleri arasında Türkiye'nin İsveç'te yapılacak olan halk oylamasına sayılı günler kala bu ses kaydının gündeme taşınması bunun bir algı operasyonu olduğunun daniskası olduğu apaaçık ortadadır.

Hiç kusura bakmayın kimse bunu yemez terör seviciler kimse bunu yemez...