Yüzyılımızın utanç dolu kanayan yarası ‘Namus cinayetleri.''
İlkellik, sefalet ve kültürsüzlüğün bileşimiyle oluşan, feodal sistem tarafından beslenen ve kökleri dogmatik boş inançlara dayanan cinayetlerdir
Genelde 3. dünya ülkelerinde görülen bu cinayetler azda olsa gelişmiş ülkelerde de görülmekte. Bundan 15 yıl önce İsveç’in Uppsala kentinde öz babası tarafından öldürülen Fadime Şahindal, namus cinayetleri ile mücadelede ülkenin en önemli sembolü oldu. 5 yıl önce heykeli dikilen Fadime Şahindal, Türkiye kökenli Maraşlı bir ailenin çocuğu. Yıllar önce evdeki baskılara dayanamayarak bir İsveçli gençle kaçarak evlendi. 3 sene sonunda eşini trafik kazasında kaybettikten sonra tekrar ailesini görmek için eve döndüğü esnada babası tarafından tabancayla vurularak öldürüldü.
O günden bu güne, her yıl İsveç'te Fadime Şahindal’ın öldürüldüğü güne dek gelen tarihte anma töreni yapılmakta. Bu törene İsveç’in en önemli politikacıları, yazarları, sanatçıları bir araya gelerek Fadime’yi unutmadıklarını ve Fadime durumunda olan kız çocuklarına sahip çıktıklarını belirten programlar düzenlemekte.

Yazımın başında da belirttiğim gibi, namus cinayetleri ilkelliğin ve sefilliğin en aşağı tabakası. Öz kızını gözünü kırpmadan öldüren baba Rahmi Şahindal’da hak ettiği cezaya çarptırılarak ömür boyu hapse mahkûm olduğunun da altını çizelim…

İsveç medyası da cinayete yaptığı yayınlar çanak tuttu.

Zira, aileyi tanıyan kişilerin anlattıklarına göre ilk etapta baba Fadime’nin İsveçli ile evlenmesine çok kızmış ama kızını öldürmek gibi bir düşüncesi yokmuş.

Ancak o günlerde yazılı ve görsel basında sık sık yer alan Fadime haberleri aileyi toplumda çok zor durum da bırakıyor.
Baba Rahmi’ye çevreden, eşinden dostundan tepkiler gelmeye başlıyor. Kızanlar, ’’Yine akşam kızın TV’de şov yaptı’’ diye dalga geçenler, arkasından eğlenenler, gülerek dedikodu yapanlar, Baba Şahindal’ı bunalıma sokup çarşıya, pazara çıkamaz bir hale getiriyor.
İşte medyanın sorumluluğunun ne kadar hayati bir önem taşıdığı bu olayda da gözler önüne seriliyor. Zira yukarıda anlattığım olayı 3. dünya ülkesinin medyası işlese pek bir şey demeyeceğim.

Lakin, Türkiye’nin Doğu bölgesinde gelmiş bir ailenin yaşam şeklini, hassasiyetlerini göz önüne almadan dikkatsizce haber yapılması, Fadime Şahindal gibi gencecik bir kızın hayatını kararttı.

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun!