Önce, yer sarsıldı, çok az ama neredeyse belli belirsiz. Etrafa hızlıca bakınca, bir sarsıntı olduğunu anlayabiliyordunuz, depodaki dolaplar titriyordu.
Bir, iki, üç saniye ve durdu.
Bir anlık hareketsizlik. Sonra yeri, göğü sallayan bir patlama.
Bu kez bina sallandı, ama ses çok daha büyüktü.
Bütün bunlar Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta, patlamadan 10 kilometre uzaklıkta yaşandı.
Başkent yönünden yükselen dumana bakmak için içgüdüsel bir dürtü. Sonra, yine içgüdüsel bir uzaklaşma. Ya bir patlama daha olursa?
Bir çoğu, bunun duydukları en büyük patlama olduğunu söylüyor ve Lübnanlıların anılarında çok patlama var.
Kuzeyden Beyrut'a giden otoyolda, ambulanslar yoğun trafik yüzünden milim milim ilerliyordu. Çok sayıda araçtakiler, patlama çevresindemi mahallelerde yaşayan arkadaşlarını akrabalarını kontrol etmek, onları oralardan çıkartmak için umutsuzca trafiğe çıkmıştı.