İsveç son birkaç yıldır para kullanımını minimuma indirdi; para neredeyse ortadan kalkmak üzere. Mağazalarda yapılan alışverişlerin sadece beşte birinde nakit para kullanılıyor. Yani, beş yıl öncesine kıyasla yarı yarıya azalmış. Otobüslerde ve birçok turistik merkezde kağıt ve bozuk para kullanımına son verilmiş.
Yasalara göre, mağazalar nakit parayı kabul etmeme hakkına sahip. Bu nedenle birçok dükkanda "nakit para kabul edilmez" levhaları asılı. Bu değişime ayak uydurmak istemeyenler için hayat giderek zorlaşıyor.

Özellikle yaşlılar yeni duruma ayak uydurmakta zorluk çekiyor. Mağazalar nakit parayı reddettiği gibi Stockholm'de bankamatikler de eskisi kadar yaygın değil.

Ödeme sistemleri konusunda uzman profesör Niklas Arvidsson, yaşlıların bu gelişmelerin gerisinde kaldığını kabul ediyor.

"Ayrıca kırsal bölgelerdeki küçük dükkanlar da Telekom sistemlerinin çalışmaması nedeniyle sorun yaşayabiliyor," diyor.

Peki bu gelişmeler İsveç'in yararına mı? Arvidsson öyle olduğunu söylüyor.


"Elektronik işlemler daha hızlı ve daha az maliyetli olduğundan daha etkili bir ödeme sistemidir… Ayrıca vergi kaçırmayı ve hırsızlığı da zorlaştırıyor."

Peki, bu ödeme sistemlerini ellerinde tutan bir avuç özel şirkete bağlı olmak risk oluşturmuyor mu?

Arvidsson böyle bir riskin olduğunu kabul ediyor. "Ancak, teknoloji şirketlerinin bunlar karşısında ayrı bir güç oluşturup bankalarla rekabet edecek bir servis geliştirmeleri yoluyla piyasada bu alanda kârın oligopoller elinde toplanması ve tüm gücün az sayıda kurum elinde olması engellenebilir."

Hindistan'da gelişmeler

Alışverişte nakit parayı ortadan kaldırmak isteyen tek ülke İsveç değil. Hindistan da nakde dayalı geleneksel alışveriş işlemlerinden uzaklaşmak istiyor. Ama bu konuda aşırıya kaçan adımlar atıldığı, insanların dijital ödemeye zorlandığı belirtiliyor.

Kara parayla mücadele kapsamında bir yıl kadar önce büyük banknotlar piyasadan çekildi. Bu ekonomiyi ve yoksulları kısa süreliğine de olsa zora soktu.

Hükümet nakit paranın tedavülden kaldırıldığı bazı bölgeler oluşturdu ve bu konudaki çalışmaları yürütmek üzere bir bakanlık bile kurdu.

Telif hakkıGETTY IMAGES
Image caption
Hindistan'da para çekmek için banka önünde sıra bekleyen insanlar
Ama Hindistan çok büyük bir ülke ve 270 milyon kişinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı biliniyor. Bu durumda nakitsiz bir gelecek mümkün olsa bile arzu edilen bir şey mi sorusu soruluyor.

Delhi merkezli finans gazetesi Mint'in editörü Monika Halan, Hint hükümetini bu yönde adım atmaya yönelten faktörlerin başında kayıtsız ekonominin ve terör finansmanın önlenmesi olduğunu söylüyor.

Halan ayrıca ucuz cep telefonları üzerinden dijital bankacılık sisteminin, sokak satıcısı, marangoz, temizlikçi gibi Hindistan'ın girişimci ruhunu yansıtan sektörlerde alt düzey hizmet sunucuların işine yaradığını belirtiyor.

Fakat dijital işlemlerin artması, veri güvenliği sorununu da beraberinde getiriyor. İşlerimizi giderek artan şekilde sanal dünyada hallettiğimiz, kağıt üzerinde ödeme yerine bulut üzerinde ödeme yaptığımız bir dünyada bilgilerimiz kimlerin eline geçiyor sorusu önem kazanıyor.

Monica Halan bunun küresel bir sorun olduğunu söylüyor. "Hindistan'da ve dünyada gerçekleşen bilgi sızmalarını önlemek üzere hükümetlerin hızlı hareket etmesi gerekiyor."

"Sanal bir altyapı inşa etmek gibi bir şey bu. Otoyollar ve demiryolları nasıl ki iş dünyasını birbirine yaklaştırıp gelirleri artırıyor, aynı şey teknoloji yoluyla da mümkün."

"Bu cin bir kez şişeden çıktı mı geri koyması zor."
Editör: İsveç Gündemi